Şarkı Çevirisi

Ray Lamontagne – Empty Çevirisi

Bu yazımızda, “Ray Lamontagne” tarafından söylenen “empty” şarkısının Türkçe çevirisi derlenmiştir.

Empty (Boş)

Ray LaMontagne’nin “Empty” şarkısı, şarkıcının ikinci albümü olan “Till The Sun Turns Black”de yer almaktadır. Genel hatlarıyla şarkıda; melankoli, yalnızlık ve aşk üzerine bir tema işlenmektedir.

Ray Lamontagne – Empty Çevirisi

“Somewhere” şarkısının sözlerini ve Türkçe çevirisi, İngilizce & Türkçe alt alta olacak şekilde aşağıda inceleyebilirsiniz:

🇺🇸 She lifts her skirt up to her knees
🇹🇷 Eteğini dizlerinin üzerine çekip
🇺🇸 Walks through the garden rows
🇹🇷 Yürüyor bostanların arasından
🇺🇸 With her bare feet laughin’
🇹🇷 Çıplak ayaklarıyla, gülerek
🇺🇸 I never learned to count my blessings
🇹🇷 Halime şükretmeyi bir türlü öğrenemediğim yetmezmiş gibi
🇺🇸 I choose instead to dwell in my disasters
🇹🇷 Tuttum felaketlerimin matemini


🇺🇸 I walk on down the hill
🇹🇷 Yürüyorum yokuş aşağı
🇺🇸 Through grass grown tall and brown and still
🇹🇷 Uzun, kahverengi ve durgun otların arasından
🇺🇸 It’s hard somehow to let go of my pain
🇹🇷 Matemimden kurtulmak zor bu gidişle
🇺🇸 On past the busted back of that old and rusted Cadillac
🇹🇷 O eskimiş ve paslanmış Cadillac’ın arkası
🇺🇸 That sinks into this field collecting rain
🇹🇷 Yağmur birikintisini çeken bu toprağa batarken


🇺🇸 Will I always feel this way?
🇹🇷 Hep böyle mi hissedeceğim ben?
🇺🇸 So empty, so estranged?
🇹🇷 Öylesine boş, öylesine yabancılaşmış?


🇺🇸 Of these cut-throat busted sunsets
🇹🇷 Bu acımasız gün batımlarından
🇺🇸 These cold and damp white mornings I have grown weary
🇹🇷 Bu soğuk ve matemli sabahlardan yoruldum
🇺🇸 If through my cracked and dusty dime store lips
🇹🇷 Çatlamış ve tozlanmış dudaklarımdan
🇺🇸 I spoke these words out loud
🇹🇷 Haykırabilseydim bütün bu söylediklerimi
🇺🇸 Would no one hear me?
🇹🇷 Kimse duyar mıydı beni?


🇺🇸 Lay your blouse across the chair
🇹🇷 Koy bluzunu iskemlenin ardına
🇺🇸 Let fall the flowers from your hair
🇹🇷 Bırak dökülsün çiçekler saçlarından
🇺🇸 And kiss me with that country mouth so plain
🇹🇷 Ve öp beni o süssüz köylü ağzınla
🇺🇸 Outside the rain is tapping on the leaves
🇹🇷 Yağmur damlaları çarparken yapraklara
🇺🇸 To me, it sounds like they’re applauding us
🇹🇷 Sanki alkışlıyorlarmış gibi geliyor bana
🇺🇸 The quiet love we’ve made
🇹🇷 Sükut veren sevişmelerimizi


🇺🇸 Will I always feel this way?
🇹🇷 Hep böyle mi hissedeceğim ben?
🇺🇸 So empty, so estranged?
🇹🇷 Öylesine boş, öylesine yabancılaşmış?


🇺🇸 Well, I looked my demons in the eyes
🇹🇷 Bakıp gözlerinin ta içine şeytanlarımın
🇺🇸 Lay bare my chest, said, “Do your best to destroy me”
🇹🇷 Gerip göğsümü dedim ki: “Yapın bakalım elinizden geleni, mahvedin beni.”
🇺🇸 See, I’ve been to hell and back so many times
🇹🇷 Görüyorsunuz ya, gittim cehenneme çokca ve döndüm her defasında geri.
🇺🇸 I must admit you kinda bore me
🇹🇷 Beni biraz usandırdığınızı itiraf etmeliyim.


🇺🇸 There’s a lot of things that can kill a man
🇹🇷 Birçok şey vardır adamı öldüren
🇺🇸 There’s a lot of ways to die
🇹🇷 Ve vardır ölümün de bin bir türlü şekli
🇺🇸 Yes, and some already did and walk beside me
🇹🇷 Evet, bazısı çoktan mefta ve yürüyor yanımda
🇺🇸 There’s a lot of things I don’t understand
🇹🇷 Kafamın almadığı tonla şey olsa da
🇺🇸 But so many people lie
🇹🇷 Çoğu insanın yalan söylediğini anlıyorum
🇺🇸 It’s the hurt I hide that fuels the fire inside me
🇹🇷 İçimdeki yangını körüklüyor sakladığım acı


🇺🇸 Will I always feel this way?
🇹🇷 Hep böyle mi hissedeceğim ben?
🇺🇸 So empty, so estranged?
🇹🇷 Öylesine boş, öylesine yabancılaşmış?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu

😔 Reklam Engelleyicisi 😔

Sitenin varlığını sürdürebilmesi adına, Reklam engelleyicinizi kapatmanızı rica ediyoruz. Mahcubuz ama desteğiniz çok önemli 🙏