İngilizcede Gelecek Zaman (Future Tense)
İngilizcede gelecek zaman henüz gerçekleşmemiş şeylerden bahsetmek için kullanılan bir fiil kipidir. Tıpkı Türkçedeki gibi şu andan ileride bir zamanda (gelecekte) meydana gelecek olayları anlatır.
İngilizcede Gelecek Zaman
Türkçede büyük ünlü uyumuna uyacak şekilde fiillere getirilen -ecek, -acak ekleriyle sağlanan anlam İngilizcede will + V1 ve be (am/is/are) + going to + V1kalıplarıyla sağlanmaktadır.
İngilizcede Will Kullanımı
Aşağıdaki tabloda şahıs zamirlerine göre kullanımları derlenmiştir:
I He She It We You They | ‘ll will | V1 |
I He She It We You They | ‘ll not will not won’t | V1 |
Will | I he she it we you they | V1 |
Won’t | I he she it we you they | V1 |
Yes | I he she it we you they | will |
No | I he she it we you they | will not won’t |
- Konuşma esnasındayken bahsi geçen gelecek eylemlerin ani karar, teklif veya söz verme şeklinde verildiği durumlarda;
I will have the pizza and fries combo, please Pizza ve patates kızartması alacağım, lütfen | |
Ok, I will help you. Tamam sana yardım edeceğim. | |
He will respond within four business days. Dört iş günü içinde cevap verecektir. |
- Varsayım, beklenti, umut veya kişisel bilgi veya tecrübeye dayalı tahminlerde;
I think Italy will win the 2020 Euro Cup. 2020 Euro Cup’ı İtalya’nın kazanacağını düşünüyorum. | |
You should watch Interstellar. I’m sure you‘ll love it. Interstellar’ı izlemelisin. Eminim seveceksin. | |
I hope the meeting will happen soon. Umarım toplantı yakında gerçekleşir. |
- Resmi ifadelerde genellikle programlanmış eylemleri ifade etmede:
The summit will start four days later. Zirve dört gün sonra başlayacak. | |
Her engagement will take place at Dubai Miracle Garden in July. Nişanı Temmuz ayında Dubai Miracle Garden’da gerçekleşecek. |
İngilizcede Be Going to Kullanımı
Aşağıdaki tabloda benzer şekilde şahıs zamirlerine göre kullanımları derlenmiştir:
I | am ‘m | going to | V1 |
He She It | is ‘s | going to | V1 |
We You They | are ‘re | going to | V1 |
I | am not ‘m not | going to | V1 |
He She It | is not ‘s not isn’t | going to | V1 |
We You They | are not ‘re not aren’t | going to | V1 |
Am | I | going to | V1 |
Is | he she it | going to | V1 |
Are | we you they | going to | V1 |
Aren’t | I | going to | V1 |
Isn’t | he she it | going to | V1 |
Aren’t | we you they | going to | V1 |
Yes | I | am |
Yes | he she it | is |
Yes | we you they | are |
No | I | am not |
No | he she it | is not isn’t |
No | we you they | are not aren’t |
- Önceden planlanmış veya niyetlenmiş eylemlerde;
We are going to buy a car. Bir araba satın alacağız. | |
I am going to start exercising regularly. Düzenli spor yapmaya başlayacağım. | |
I am going to pay for my debts tomorrow. Yarın borçlarımı ödeyeceğim. |
Önemli bir notu paylaşmamız gerekmekte. Malumunuz İngilizcede şimdiki zaman vasıtasıyla gelecekte planlanmış eylemlerin gelecek anlatımları yapılmakta. Haliyle benzer bir anlatımın (hemen yukarıdaki örneklerde de göreceğiniz üzere) be going to kalıbıyla da anlatılabilmesinden ötürü kafa karışıklığı yaşanmakta.
Şimdiki zaman anlatımlarıyla yapılan gelecek anlatımları net bir tarih ve çok daha güçlü bir kesinlik verir. Altaki örnekleri incelediğinizde bu durumun farkını net bir şekilde göreceksiniz.
We’re going to get married this year. Bu yıl evleneceğiz. | |
We’re getting married on April 11th. 11 Nisan’da evleniyoruz. |
- Gelecekle olacak bir eylem hakkında yapılan tahminlerde kullanılabilir. Bu tahminler kişisel tecrübeden ziyade kanıtlara dayalı bir şekilde yapılır. Bu kanıtlardan kastedilen ise bahsi geçen eylemin gerçekleşme ihtimalinin yükselten verilere dayanarak yapılan tahminlerdir.
Look at the sky. It’s going to rain soon. Gökyüzüne bak. Yakında yağmur yağacak. | |
This house is going to fall down. Bu ev yıkılacak. | |
I am going to start exercising regularly. Düzenli spor yapmaya başlayacağım. |
Genel olarak “go” ve “come” fiilleri going to kalıbı ile pek kullanılmaz. Onun yerine bu fiiller şimdiki zaman olarak kullanılır.
Ayrıca gündelik konuşmada be going to kalıbı gonna (going to = gonna) şeklinde kısaltılarak kullanılmaktadır. Özellikle şarkılarda rastlanabilecek bu kısaltma ile be going to anlamı birebir verilir.
I am going to listen to music. Ben müzik dinleyeceğim. | |
I am gonna listen to music. Ben müzik dinleyeceğim. |
İngilizcede Gelecek Zaman ile Kullanılan Zaman Zarfları
Aşağıdaki tabloda gelecek zaman ile yaygın bir şekilde kullanılan zaman zarfları derlenmiştir:
tomorrow | yarın |
tomorrow morning | yarın sabah |
tomorrow afternoon | yarın öğlen |
tomorrow evening | yarın akşam |
tomorrow night | yarın gece |
the day after tomorrow | öbür gün, yarından sonraki gün |
from now on | bu günden itibaren |
next week | önümüzdeki (gelecek) hafta |
next weekend | önümüzdeki haftasonu |
next Monday | önümüzdeki pazartesi |
next month | önümüzdeki ay |
next July | önümüzdeki temmuz |
next spring | önümüzdeki bahar |
next year | önümüzdeki yıl |
in 2050 | 2050’de |
in the future | ileride, gelecekte |
in the near future | yakın gelecekte |
soon | yakında, yakın zamanda |
before long | çok geçmeden |
in a few days | birkaç gün içinde |
İngilizcede Gelecek Zaman İfade Eden Yapılar
İngilizce öğrenirken fark edeceğiniz üzere gelecek anlatımları yalnızca future tense kullanılarak yapılmamaktadır. Başka zamanlarla da yapılabilen gelecek zamanların kullanım mantığını detaylıca anlatmaktan ziyade aşağıdaki örneklerle aralarındaki anlam vurgusuna odaklanılmıştır.
Yakın Gelecek Zaman | He will leave tomorrow. Yarın ayrılacak. | |
Kararlılık ifadesi | He is going to leave tomorrow. Yarın ayrılacak. | |
Planlanmış iş | He leaves tomorrow. Yarın ayrılacak. | |
Planlanmış iş | He is leaving tomorrow. Yarın ayrılacak. | |
Yapılması beklenilen iş | He is to leave tomorrow. Yarın ayrılacak. | |
Yakında yapılacak iş | He is about to leave. Ayrılmak üzere. | |
Yakında yapılacak iş | He is on the point of leaving. Ayrılmak üzere. |
Will – Be Going to Farkları
İngilizcede will ve be going to arasındaki farklar aşağıdaki tabloda özetlenmiştir:
Will | be Going to |
---|---|
Kişisel görüş veya tecrübeye dair tahminlerde | Delile dayalı tahmin yürütmelerinde |
Olay anında verilen ani kararlarda | Planlanarak karar verilmiş eylemlerde |
Yardım ve rica tekliflerinde | Bir şey olmak üzereyse |
Söz verme, yemin etmelerde |