İngilizcede Sıfatların Sıralaması (Adjective Order)

İngilizcede sıfatların sıralaması, ana dili İngilizce olan kişiler için genellikle içselleştirilmiştir. Dile hakim olduğunuz ölçüde sizler de bunu pekiştireceksiniz. Yine de İngilizce öğrenenler için bu sıralama kurallarını öğrenmek faydalı olabilir. Ki bu yüzden, oldukça detaylı bir şekilde anlatmaya çalıştık. Dersimize öncelikle sıfatların tanımıyla başlayalım.

İngilizcede Sıfatların Sıralaması

Sıfat, isimlerin ya da diğer sıfatların önüne gelerek onları “miktar”, “sıra”, “konum”, “renk”, “biçim”, “bıraktığı izlenim gibi” çeşitli yönlerden tanımlayan, tarif eden kelime türüdür. Böylece önüne geldiği o isim hakkında daha fazla bilgi verir.

Tanımdan da anlaşılacağı üzere, sıfatların pek çok çeşidinin olduğu görülmektedir. Haliyle bir cümle içinde pek çok sıfatın kullanılması mümkündür. E hal böyle olunca bu sıfatların belli bir sıralamada olması gerekmektedir. Aşağıdaki tabloda sıfat çeşitleri örnekleriyle beraber verilmiştir:

TürÖrnek
Opinion (Görüş)beautiful (güzel),
horrible (korkunç)
Size (Boyut)big (büyük), tiny (minik)
Age (Yaş)young (genç), old (yaşlı)
Shape (Şekil)round (yuvarlak), square (kare)
Color (Renk)blue (mavi), yellow (sarı)
Origin (Menşei, Köken)Turkish (Türk), Japanese (Japon)
Material (Malzeme)wooden (ahşap), plastic (plastik)
Purpose (Amaç)swimming (yüzme)
İngilizcede Sıfatların Sıralaması

İngilizcede sıfatların sıralaması ile ilgili olarak bazı ezberleme teknikleri bulunmaktadır. “OSASCOMP” (bazen “OSACOMP” olarak da anılır) bu tekniklerden biridir ve sıfatların genel sıralamasını hatırlamaya yardımcı olur. Bakınız:

OpinionSizeAgeShapeColorOriginMaterialPurposeNoun
LovelyTallWoodenfence
ShortNewRedTurkishdress
EasySquareChineseGlasstable
AncientGreekMarblestatue
TinyRoundGoldearring
İngilizcede Sıfatların Sıralaması

🇺🇸 She lives behind a lovely tall wooden fence.
🇹🇷 Güzel, uzun bir ahşap çitin arkasında yaşıyor.
🇺🇸 She wore a short new red Turkish dress to the event.
🇹🇷 Etkinliğe yeni kırmızı kısa bir Türk elbisesi giyerek geldi.
🇺🇸 We played cards on an easy square Chinese glass table.
🇹🇷 Çin camından yapılmış kare bir masada kâğıt oynadık.
🇺🇸 The museum displayed an ancient Greek marble statue.
🇹🇷 Müzede antik bir Yunan mermer heykeli sergilendi.
🇺🇸 She received a tiny round gold earring for her birthday.
🇹🇷 Doğum günü için küçük yuvarlak bir altın küpe aldı.

Yukarıdaki tablo sıfatların doğru sırayla nasıl kullanılması gerektiğini gösterirken, örnekler de bu kullanımın pratiğini sunmaktadır. “OSASCOMP” tekniğini ayrı ayrı ele alalım:

  1. Opinion:
    • beautiful (güzel)
    • horrible (korkunç)
    • easy (kolay)
    • hard (zor)

🇺🇸 She has a beautiful voice.
🇹🇷 Güzel bir sese sahip.
🇺🇸 The movie was horrible.
🇹🇷 Film korkunçtu.
🇺🇸 This puzzle is easy for kids.
🇹🇷 Bu bulmaca çocuklar için kolay.

  1. Size:
    • big (büyük)
    • tiny (minik)
    • long (uzun)
    • short (kısa)

🇺🇸 My dog is big but very friendly.
🇹🇷 Benim köpeğim büyük ama çok dostça.
🇺🇸 She wore a tiny necklace around her neck.
🇹🇷 Boynuna minik bir kolye taktı.
🇺🇸 He has long hair.
🇹🇷 Uzun saçları var.

  1. Age:
    • young (genç)
    • old (eski)
    • new (yeni)

🇺🇸 He is still young and has a lot to learn.
🇹🇷 O henüz genç ve öğrenecek çok şeyi var.
🇺🇸 The old building was torn down.
🇹🇷 Eski bina yıkıldı.
🇺🇸 I bought a new car.
🇹🇷 Yeni bir araba satın aldım.

  1. Shape:
    • round (yuvarlak)
    • square (kare)
    • triangular (üçgen)

🇺🇸 The room is perfectly round.
🇹🇷 Oda mükemmel bir şekilde yuvarlak.)
🇺🇸 This is a square table.
🇹🇷 Bu kare bir masa.
🇺🇸 She wears a triangular pendant.
🇹🇷 Üçgen bir kolye takıyor.

  1. Color:
    • blue (mavi)
    • red (kırmızı)
    • green (yeşil)

🇺🇸 I love the blue sky.
🇹🇷 Mavi gökyüzünü seviyorum.
🇺🇸 She painted her nails red.
🇹🇷 Tırnaklarını kırmızıya boyadı.
🇺🇸 The green fields are so relaxing.
🇹🇷 Yeşil alanlar çok rahatlatıcı.

  1. Origin:
    • Turkish (Türk)
    • American (Amerikan)
    • Chinese (Çinli)

🇺🇸 This is an American breed of dog.
🇹🇷 Bu bir Amerikan köpeği cinsidir.)
🇺🇸 I love Chinese food.
🇹🇷 Çin yemeklerini seviyorum.

  1. Material:
    • wooden (ahşap)
    • metallic (metalik)
    • woolen (yünlü)
    • glass (cam)

🇺🇸 The sculpture is made of wooden.
🇹🇷 Heykel ahşaptan yapılmış.
🇺🇸 She wore a metallic dress to the party.
🇹🇷 Partiye metalik bir elbise giydi.
🇺🇸 The woolen scarf kept me warm.
🇹🇷 Yünlü atkı beni sıcak tuttu.

  1. Purpose:
    • swimming (yüzme, as in “swimming goggles” or “yüzme gözlüğü”)
    • dining (yemek, as in “dining table” or “yemek masası”)

🇺🇸 These are swimming goggles.
🇹🇷 Bunlar yüzme gözlüğüdür.
🇺🇸 This is a dining table set for six people.
🇹🇷 Bu altı kişilik yemek masası takımıdır.
🇺🇸 She bought a new running shoes.
🇹🇷 Yeni bir koşu ayakkabısı satın aldı.

Bu kuralı kullanarak, kolayca sıfat sıralaması yapabilirsiniz. Ancak, bu kuralın kesin bir kural olmadığını, bazen farklı bağlamlarda sıfat sıralamasının değişebileceğini unutmamak gerekir. Konu ile alakalı örnek bir test hazırlanmıştır:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Ads Blocker Image Powered by Code Help Pro

Reklam Engelleyicisi 😔

Sevgili Ziyaretçimiz,

Bu sitenin yaşaması ve sizlere kaliteli içerikler sunmaya devam edebilmesi için küçük ama anlamlı bir ricamız var:
Reklam engelleyicinizi lütfen devre dışı bırakabilir misiniz?

Reklamlar, emeklerimizi sürdürebilmek ve içeriklerimizi ücretsiz sunabilmek adına hayati bir öneme sahiptir. Sizlerin desteği, bu platformu ayakta tutan en değerli güç kaynağımız.

Anlayışınız ve katkınız için yürekten teşekkür eder, böyle bir ricada bulunmak zorunda kaldığımız için duyduğumuz üzüntüyü içtenlikle ifade etmek isteriz.

Sevgiyle,
Ekibimiz 🙏

Powered By
Best Wordpress Adblock Detecting Plugin | CHP Adblock