İngilizce Zamanlar

İngilizcede Yakın Geçmiş Zaman (Present Perfect Tense)

Bu dersimizde, İngilizcede geçmişteki eylemlerin şu anki sonuçlarını veya etkilerini ifade etmek için kullanılan “present perfect tense” konusunu anlatacağız. Dersin sonunda, İngilizcede “present perfect tense” olarak adlandırılan kipin hangi durumlarda kullanıldığını, fiillerin nasıl bir forma büründüğünü ve hangi zaman zarflarıyla kullanıldığını anlamış olacaksınız.

“Present Perfect Tense” Kullanımı

İngilizcede “present perfect tense”, Türkçede doğrudan bir karşılığı olmayan bir zaman dilimidir. Her ne kadar “yakın geçmiş zaman” olarak çevrilse de, dil bilgimizde böyle ayrı bir zaman dilimi bulunmaz. Bu sebeple, İngilizce öğrenmeye yeni başlayanlar için bu kipin ifade ettiği zaman algısı kafa karıştırıcı olabilmektedir.

Tanım olarak “present perfect tense” için, geçmişte başlayıp şu ana kadar süren eylemleri ifade eden bir zaman dilimidir diyebiliriz. Bu zaman dilimi, geçmişte tamamlanmış eylemlerin şu anki sonuçlarını veya etkilerini de vurgular.

Diyelim ki, dün akşam uyurken şiddetli bir yağmur başlamış (ne zaman başladığını da bilmiyoruz) ve biz uyanmadan önce durmuş olsun. Sabah uyanıp dışarıya baktığımızda, yağmurun bıraktığı ıslak izleri görmüş olalım. Yağmurun kendisi geçmişte sona ermiş olsa da, etkileri – yani ıslak zemin – hala mevcut olduğu fark etmemiz bu kipe güzel bir örnektir. Zira bir olay gerçekleşip bitmiş olmasına rağmen, sonuçları hala gözlemlenebilmektedir.

Zaten Türkçede böylesi olayların “yakın geçmiş” olarak adlandırılmasının nedeni de budur; geçmişte başlamış bir olayın kendisi bitse de bugünle bağlantısı bir şekilde devam etmektedir.

Bir diğer kafa karışıklığına sebep olan duruma geçelim. İngilizcede “present perfect tense” ile kurulan cümlelerin Türkçeye çevrilirken, fiilin köküne ve büyük ünlü uyumuna göre “-miş’li geçmiş zaman ekleri (“-miş”, “-mış”, “-muş”, “-müş”) veya “-di’li geçmiş zaman ekleri (“-dı”, “-di”, “-du”, “-dü”, “-tı”, “-ti”, “-tu”, “-tü”) kullanılmasıdır. Örneğin, İngilizcede “I have done” cümlesi Türkçeye “Yapmışım” veya “Yaptım” gibi çevrilebilir.

Bu nedenle, İngilizceyi öğrenmeye başlayanlar bu kipi sıklıkla, “simple past tense” veya “past perfect tense” ile karıştırmaktadır. Merak etmeyin, dersimizin sonunda bu üç yapı arasındaki farkı öğrenmiş olacaksınız. Şimdilik, “present perfect tense” yapısının nasıl kurulduğunu inceleyelim.

“Present perfect tense” kullanılırken, öznenin tekil veya çoğul olmasına göre “have” veya “has” yardımcı fiilini alırız ve cümlenin ana fiilinin üçüncü halini (past participle) ekleriz. Yapı şu şekildedir: have/has + V3.

“Present Perfect Tense” ile Olumlu Cümleler

“Present perfect tense” ile olumlu bir cümle yapmak için, öncelikle özne ile uyumlu “have” veya “has” yardımcı fiilini kullanırız. Tekil üçüncü şahıs özneler (he, she, it) için “has”, diğer özneler için “have” kullanılır. Ardından, cümlenin ana fiilinin üçüncü hali (past participle) eklenir. Bakınız:

ÖzneHaveFiil
I, you, we, theyhave
‘ve
V3
he, she, ithas
‘s

🇺🇸 I have completed my report.
🇹🇷 Raporumu tamamladım.
🇺🇸 She has visited Paris three times.
🇹🇷 Paris’i üç kez ziyaret etti.
🇺🇸 They have watched the movie already.
🇹🇷 Filmi izlemişler zaten.

“Present Perfect Tense” ile Olumsuz Cümleler

“Present perfect tense” ile olumsuz cümleler yaparken, özneyle uyumlu “have” veya “has” yardımcı fiilinin ardından “not” olumsuzu ve ana fiilin üçüncü halini (past participle) kullanırız.

ÖzneHaveFiil
I, you, we, theyhave not
‘ve not
haven’t
V3
he, she, ithas
‘s not
hasn’t

🇺🇸 I have not finished my homework yet.
🇹🇷 Ödevimi henüz bitirmedim.
🇺🇸 She has not visited Paris before.
🇹🇷 Daha önce Paris’i ziyaret etmedi.
🇺🇸 They have not completed the project.
🇹🇷 Projeyi tamamlamadılar.

“Present Perfect Tense” ile Soru Cümleleri

“Present perfect tense” ile soru cümleleri yapmak için, cümleyi “have” veya “has” yardımcı fiili ile başlatırız ve ardından özneyi ve ana fiilin üçüncü halini (past participle) yerleştiririz. Pekala olumsuz sorular da sorabiliriz. Bakınız:

HaveÖzneFiil
➕ have
➖ have
➖ haven’t
I, you, we, they
I, you, we, they not
I, you, we, they
V3
➕ has
➖ has
➖ hasn’t
he, she, it
he, she, it not
he, she, it

🇺🇸 Have you finished your homework?
🇹🇷 Ödevini bitirdin mi?
🇺🇸 Has she visited Paris before?
🇹🇷 Daha önce Paris’i ziyaret etti mi?
🇺🇸 Have they completed the project?
🇹🇷 Projeyi tamamladılar mı?

Bu tarz sorulara verilen cevaplar “evet” ve “hayır” içerdiği için böylesi sorulara “yes/no questions” denir. İngilizcede “present perfect tense” ile kurulan “yes/no questions” sorularına aşağıdaki gibi cevap verilir:

ÖzneSoru CümlesiEvetHayır
IHave I finished the project?Yes, I have.No, I haven’t.
YouHave you seen the movie?Yes, I have.No, I haven’t.
He/She/ItHas he/she/it arrived yet?Yes, he/she/it has.No, he/she/it hasn’t.
We/TheyHave we/they completed the work?Yes, we/they have.No, we/they haven’t.

“Present Perfect Tense” Hangi Durumlarda Kullanılır?

⭐ Geçmişte bir zamanda başlamış ve bitmiş olmasına rağmen etkileri ve sonuçları hala görülebilen işleri anlatılırken kullanılır.

🇺🇸 My friend has lost his wallet thus he is calling the police.
🇹🇷 Arkadaşım cüzdanını kaybetti, bu yüzden polisi arıyor.
🇺🇸 I have solved 20 questions so far.
🇹🇷 Şimdiye kadar 20 soru çözdüm.
🇺🇸 I have not seen him before.
🇹🇷 Onu daha önce görmedim.


⭐ Geçmişte bir zamanda başlamış ve bitmiş kişisel tecrübeleri anlatmak için idealdir.

🇺🇸 I haven’t tried ever Mexican food before.
🇹🇷 Daha önce hiç Meksika yemeği denemedim.
🇺🇸 Lucy has visited Paris twice.
🇹🇷 Lucy iki kez Paris’i ziyaret etti.
🇺🇸 I’ve watched “Lord of the Rings” many times.
🇹🇷 Yüzüklerin Efendisi’ni defalarca izledim.


⭐ Bahsi geçen eylemlerin “henüz bitmemiş” bir zaman diliminde (bu ay, bu hafta, bugün) olduğu anlatılırken kullanılır.

🇺🇸 I have lived in London for ten years.
🇹🇷 On yıldır Londra’da yaşıyorum.
🇺🇸 They’ve known each other since 2000.
🇹🇷 2000 yılından beri birbirlerini tanıyorlar.
🇺🇸 Students have not seen their teacher this week.
🇹🇷 Öğrenciler bu hafta öğretmenlerini görmediler.
🇺🇸 She had already had three cups of coffee in less than an hour.
🇹🇷 Bir saatten az bir sürede şimdiden üç fincan kahve içti.


⭐ Son zamanlarda vuku bulmuş eylemler anlatılırken kullanılır.

🇺🇸 Something called the corona epidemic has emerged.
🇹🇷 Korona salgını denen bir şey ortaya çıktı.
🇺🇸 It’s happened because of global warming.
🇹🇷 Küresel ısınma yüzünden oldu.


⭐ Kısa bir zaman önce tamamlanmış işleri gösterir.

🇺🇸 They have just returned from a long journey.
🇹🇷 Uzun bir yolculuktan yeni döndüler.
🇺🇸 I have just finished typing the report.
🇹🇷 Raporu yazmayı yeni bitirdim.


⭐ Geçmişte bir zamanda başlamış ve henüz bitmemiş “non-progressive”, yani “-ing” eki almayan fiiller (know, want vb.) anlatılırken kullanılır. Normalde “present perfect continuous” tense ile anlatılması gerekirken ilgili eylemlerin -ing almaması nedeniyle present perfect tense ile anlatılmaktadır. Bu gibi cümlelerde genellikle “since ve “for gibi zaman zarfları bulunur.

🇺🇸 They have known each other since 2000.
🇺🇸 They have been knowing each other since 2000.
🇹🇷 2000 yılından beri birbirlerini tanıyorlar.


⭐ Geçmişte belirsiz bir zamanda birçok kez yapılmış işleri anlatır.

🇺🇸 Anna has won the talent contest many times.
🇹🇷 Anna yetenek yarışmasını birçok kez kazandı.
🇺🇸 Thomas has come back from the dead many times.
🇹🇷 Thomas birçok kez ölümden döndü.

“Present Perfect Tense” ile Kullanılan Zaman Zarfları

Aşağıdaki tabloda “present pertfect tense” ile sıklıkla kullanılan zaman zarfları derlenmiştir:

up to nowşu ana kadar
up till nowşimdiye kadar
up to the presentşimdiye kadar,
şu ana kadar
during the last few yearsson birkaç yılda
during the past few days
during the past few weeks
during the past few months
son birkaç gün boyunca
son birkaç hafta boyunca
son birkaç ay boyunca
recentlygeçenlerde,
yakınlarda,
son günlerde
latelyson zamanlarda,
son günlerde,
geçenlerde
finallysonunda,
nihayet
oftensık sık,
çoğu kez,
sıkça
many timesbirçok kez
justhenüz
alreadyçoktan
everasla, hiç
yethenüz,
daha,
yine de,
hâlâ,
şimdiye kadar
neverasla,
hiç,
hiçbir zaman
for-den beri,
-den itibaren,
-den bu yana
since-den beri,
-den itibaren,
-den bu yana
ever sinceo zamandan beri
as soon ashemen,
-ince,
-ir … -mez
“Present Perfect Tense” ile Kullanılan Zaman Zarfları

“For” ve “Since”

“For” zaman zarfından sonra bir zaman dilimi anlatılırken, “since” zaman zarfından sonra ise başlangıç bir zaman noktası kullanılır.

  • for + zaman dilimi (eylemin sürdüğü zaman dilimi)
  • since + zaman noktası (eylemin başladığı zaman noktası)

🇺🇸 I’ve lived here since 2021.
🇹🇷 2021’den beri burada yaşıyorum.
🇺🇸 He’s been studying since 8:00 AM.
🇹🇷 Saat 8:00’den beri ders çalışıyor.
🇺🇸 I’ve lived here for two years.
🇹🇷 Burada iki yıl yaşadım.
🇺🇸 He studied for three hours.
🇹🇷 Üç saat boyunca ders çalıştı.


Just

Kısa bir süre önce yapılmış işleri anlatır.

🇺🇸 She has just taken a shower.
🇹🇷 Daha yeni duş aldı.


Already

Bir işin halihazırda yapılmış olduğunu anlatır.

🇺🇸 She has already talked to him.
🇹🇷 Onunla çoktan konuştu.


Yet

Olumsuz cümlelerde ve sorularda kullanılır. “Daha”, “hala”, “henüz” gibi bir anlamı vardır:

🇺🇸 She hasn’t talked to him yet.
🇹🇷 Daha onunla konuşmadı.
🇺🇸 Has she talked to him yet?
🇹🇷 Onunla henüz konuşmadı mı?


Ever

Olumsuz cümlelerde ve sorularda kullanılır. Eğer soru cümlelerindeki cevap olumsuz ise “never” kullanılır.

🇺🇸 Have you ever met an honest politician?
🇹🇷 Hiç dürüst bir politikacıyla tanıştınız mı?
🇺🇸 I have never met an honest politician.
🇹🇷 Hiç dürüst bir politikacıyla tanışmadım.

Olumsuz cümlelerde “hiç”, “şimdiye kadar” gibi anlamlarda kullanılır.

🇺🇸 We haven’t ever had a problem with noise in the neighbourhood before.
🇺🇸 We’ve never had a problem with noise in the neighbourhood before.
🇹🇷 Daha önce mahallede gürültü ile ilgili hiç bir sorunumuz olmamıştı.


Never

Olumlu cümleler ile kullanılıp cümleyi olumsuz yapar. “Present perfect tense” ile “hiç” anlamıyla kullanılabilmektedir.

🇺🇸 I have never seen such a thing before.
🇹🇷 Daha önce böyle bir şey görmemiştim.


Up to now

“Up to now”, “up till now”, “up to the present”, “so far” zarfları sırasıyla, şimdiye kadar, bugüne kadar, günümüze kadar, şu ana kadar anlamlarına gelmekte olup, “present perfect tense” kipinin “geçmişte başlayıp ve hala devam eden işlerini anlatırken kullanılırlar.

🇺🇸 So far we have had no problems.
🇹🇷 Şu ana kadar hiçbir problem yaşamadık.
🇺🇸 We have heard nothing from him up to now.
🇹🇷 Şu ana kadar kendisinden hiçbir şey duymadık.

“Present Perfect” ile “Simple Past” Farkı

Aralarındaki en temel fark, ilgili eylemin “ne zaman olduğunu belirten” net bir tarih kullanımının (yesterday, 3 years ago vs.) olup olmamasıdır. Eğer varsa “simple past tense“, yoksa “present perfect tense” kullanılır.

Bunu şöyle düşünebiliriz: Diyelim ki, bir arkadaşınızla sohbet ediyorsunuz ve siz ona, “Dün akşam sinemaya gittim,” diyorsunuz. Bu cümle, dün akşam gerçekleşen ve tamamlanmış bir eylemi ifade ettiği için net bir şekilde “simple past tense” ile kurulur.

Cevaben arkadaşınız ise, “Ah, ben o filmi zaten izlemiştim,” diye yanıt versin. İşte bu cümle, arkadaşınızın geçmişte sinemaya gitmiş olduğunu, ancak ne zaman izlemiş olduğunu belirtmez. Haliyle geçmişte gerçekleşen eylemin (sinemaya gitmek) şu anki durumu (hangi filmi izlediği) ile olan ilişkisini vurgular ve cümle “present perfect tense” ile kurulur.

Özetle, ilgili eylemin zamanı önemsiz veya belirtilmemiş ise “present perfect tense” kullanmalısınız. Buna karşılık, zamanla ilgili net ayrıntılar verilmişse “simple past tense” kullanılır.

“Present Perfect” ile “Past Perfect” Farkı

“Present perfect tense” ile “past perfect tense” arasındaki en önemli fark, referans aldığı zaman noktalarının birbirlerinden farklı olmasıdır. Zira “present perfect”, geçmişteki eylemin şu anki zamandaki etkisini vurgularken, “past perfect,” geçmişte hem kendisi hem de etkisi çoktan bitmiş iki eylemin sıralamasını ifade eder.

🇺🇸 I have visited Paris.
🇹🇷 Paris’i ziyaret ettim.

Yukarıdaki cümlemizde, kişi Paris’i geçmişte ziyaret ettiğini belirtiyor ve bu eylemin şu anki zamandaki etkisini vurguluyor. Yani kişi şu an Paris’te olmayabilir, ancak Paris’i ziyaret ettiği gerçeği hala önemli ve şu anki zamandaki bağlamı etkileyecek bir senaryonun içinde olabilir. Mesela:

👱🏻‍♂️ John
🇺🇸 Have you ever been to Paris?
🇹🇷 Paris’e hiç gittin mi?

👩🏻 Marry
🇺🇸 I have been to Paris, and it was an amazing experience.
🇹🇷 Paris’e gittim ve harika bir deneyimdi.

👱🏻‍♂️ John
🇺🇸 I’m planning to go to Paris. What do you recommend I see?
🇹🇷 Paris’e gitmeyi planlıyorum. Neleri görmemi önerirsin?

👩🏻 Marry
🇺🇸 You should definitely visit the Louvre Museum, especially. Seeing the Mona Lisa painting was incredible. Also, don’t forget to take a romantic boat tour along the Seine River.
🇹🇷 Özellikle Louvre Müzesi’ni ziyaret etmelisin. Mona Lisa tablosunu görmek inanılmazdı. Ayrıca Seine Nehri kenarında romantik bir tekne turu yapmayı da unutma.

🇺🇸 I had already eaten dinner when you called.
🇹🇷 Sen aradığında ben zaten akşam yemeğimi yemiştim.

Yukarıdaki cümlede ise, kişi gelen aramadan önce akşam yemeğini çoktan yediğini belirtmektedir. “had already eaten” ifadesi, yemek yeme eyleminin diğer eylemden önce tamamlandığını vurguluyor. Yani bu cümlede geçmişteki iki eylemin sıralaması önemli. Bu sıralamada önce olan “past perfect tense” ile anlatılırken, sonra olan “past tense” ile anlatılır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu

😔 Reklam Engelleyicisi 😔

Sitenin varlığını sürdürebilmesi adına, Reklam engelleyicinizi kapatmanızı rica ediyoruz. Mahcubuz ama desteğiniz çok önemli 🙏