İngilizcede “in”, “on”, “at” Edatları Nasıl Kullanılır?

“In”, “on” ve “at” edatları, İngilizcede yer ve zaman bildirmek için yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Bu edatların nasıl kullanıldığı alt başlıklara ayrılarak detaylı bir şekilde anlatılmıştır.

İngilizcede “in”, “on”, “at” Edatları ile Yer Bildirme

❗ İngilizcede “in, on, at” edatları genel olarak Türkçeye “-de/da”, “-ye/ya”, “-e/a” gibi yakın anlamlarda çevrilse de, aralarında bazı kullanım farkları bulunmakta ve bu nedenle birbirlerinin yerlerine kullanılamamaktadır.

Bu nedenle, her bir edatın kullanıldığı durumlar alt başlıklarda incelenmiştir. Öncelikle “in”, “on”, “at” edatlarının yer bildirme görevlerindeyken kullanımını inceleyelim.

“In” Edatı ile Yer Bildirme

İngilizcede in edatı aşağıdaki durumlarda kullanılır:

⭐ Ülkelerde

🇺🇸 “I studied for a year “in Spain”.”
🇹🇷 Bir yıl “İspanya’da” okudum.
🇺🇸 She was born “in Brazil”.
🇹🇷 “Brezilya’da” doğdu.
🇺🇸 They have relatives “in Canada”.
🇹🇷 Onların “Kanada’da” akrabaları var.


⭐ Şehirlerde

🇺🇸 She lives in “New York”.
🇹🇷 O, “New York’ta” yaşıyor.
🇺🇸 They met in “Istanbul”.
🇹🇷 Onlar “İstanbul’da” tanıştılar.
🇺🇸 I lost my wallet in “Paris”.
🇹🇷 Cüzdanımı “Paris’te” kaybettim.


⭐ Mahallelerde

🇺🇸 I found a unique store in “Chinatown”.
🇹🇷 “Chinatown’da” benzersiz bir dükkan buldum.
🇺🇸 He walks his dog every morning in “Kadıköy”.
🇹🇷 Her sabah köpeğini “Kadıköy’de” yürüyüşe çıkarır.
🇺🇸 There’s a music event tonight in “Harlem”.
🇹🇷 Bu gece “Harlem’de” bir müzik etkinliği var.


⭐ Kapalı mekanlar

🇺🇸 They left the baby in a “car”.
🇹🇷 Bebeği “arabada” bıraktılar.
🇺🇸 He studies every afternoon in a “library”.
🇹🇷 Her öğleden sonra bir “kütüphanede” çalışır.
🇺🇸 She keeps her jewelry in the “bag”.
🇹🇷 Takılarını “çantada” saklar.


⭐ Kitap ve Gazetelerde

🇺🇸 I read about it in the “book”.
🇹🇷 Bunu bir “kitapta” okudum.
🇺🇸 There was an article about the event in the “newspaper”.
🇹🇷 Etkinlik hakkında “gazetede” bir makale vardı.
🇺🇸 The research was published in the “journal”.
🇹🇷 Araştırma bir “dergide” yayımlandı.

“On” Edatı ile Yer Bildirme

⭐ Yüzeyler

🇺🇸 The meeting will be held on the “first floor”.
🇹🇷 Toplantı “ilk katta” yapılacak.
🇺🇸 The library is on the “third floor”.
🇹🇷 Kütüphane “üçüncü katta”.
🇺🇸 My office is on the “top floor”.
🇹🇷 Ofisim “en üst katta”.
🇺🇸 The gym is on the “basement floor”.
🇹🇷 Spor salonu “bodrum katta”.


⭐ Medya ve İletişim

🇺🇸 I watched the news on the “TV”.
🇹🇷 Haberleri “televizyonda” izledim.
🇺🇸 He heard the announcement on the “radio”.
🇹🇷 Duyuruyu “radyoda” duydu.
🇺🇸 They saw the advertisement on the “internet”.
🇹🇷 Reklamı “internet üzerinde” gördüler.
🇺🇸 She watched the tutorial on “YouTube”.
🇹🇷 Dersi “YouTube’da” izledi.


⭐Sosyal medya

🇺🇸 He shared the photo on “Instagram”.
🇹🇷 Fotoğrafı “Instagram’da” paylaştı.
🇺🇸 I read her thoughts on “Twitter”.
🇹🇷 Düşüncelerini “Twitter’da” okudum.
🇺🇸 She promotes her business on “Facebook”.
🇹🇷 İşini “Facebook’ta” tanıtıyor.


⭐ Toplu taşıma

🇺🇸 I don’t like sitting “on the bus”.
🇹🇷 Otobüste oturmayı sevmem.
🇺🇸 He met her “on a train”.
🇹🇷 Onunla bir “trende” tanıştı.
🇺🇸 I usually read a book “on the subway”.
🇹🇷 Genelde “metroda” kitap okurum.


⭐ Sokaklar/Yollar

🇺🇸 The accident happened “on Broadway”.
🇹🇷 Kaza “Broadway’de” meydana geldi.
🇺🇸 There’s a new cafe opening “on Baker Street”.
🇹🇷 “Baker Street’te” yeni bir kafe açılıyor.
🇺🇸 I saw him “on Palm Street”.
🇹🇷 Onu “Palm Caddesi’nde” gördüm.


⭐ Bahsi geçen yer, bir çizgi gibi dümdüz algılanıyorsa on edatı kullanılır.

🇺🇸 Silifke is on the Göksu River.
🇹🇷 Silifke, Göksu Nehri üzerindedir.
🇺🇸 Mersin is on the south coast of Turkey.
🇹🇷 Mersin, Türkiye’nin güney kıyısındadır.

“At” Edatı ile Yer Bildirme

İngilizcede “at” edatı yer bildirirken aşağıdaki durumlarda kullanılır:

⭐ Adresler

🇺🇸 She works “at The White House”.
🇹🇷 O, “Beyaz Saray’da” çalışıyor.
🇺🇸 The event will be “at Madison Square Garden”.
🇹🇷 Etkinlik “Madison Square Garden’da” olacak.
🇺🇸 I saw him “at Central Park”.
🇹🇷 Onu “Central Park’ta” gördüm.
🇺🇸 They’re staying “at Hilton Hotel”.
🇹🇷 Onlar “Hilton Oteli’nde” kalıyor.


⭐ Belirli Net Konumlar

🇺🇸 Wait for me “at the bus stop”.
🇹🇷 Beni “otobüs durağında” bekle.
🇺🇸 They met “at the airport”.
🇹🇷 “Havalimanında” tanıştılar.
🇺🇸 She’s waiting “at the corner”.
🇹🇷 O, “köşede” bekliyor.


⭐ Grup Aktiviteleri

🇺🇸 We can discuss this “at a coffee shop”.
🇹🇷 Bunu “kafede” tartışabiliriz.
🇺🇸 They usually gather “at the community center”.
🇹🇷 Genellikle “toplum merkezinde” toplanırlar.
🇺🇸 They have weekly meetings “at the club”.
🇹🇷 Onların “kulüpte” haftalık toplantıları var.
🇺🇸 Let’s catch up “at the park”.
🇹🇷 “Parkta” buluşalım.


⭐ Ev/İş/Çalışma

🇺🇸 She’ll be “at the office” till 6 pm.
🇹🇷 O, saat 6’ya kadar “ofiste” olacak.
🇺🇸 My brother is currently “at home”.
🇹🇷 Kardeşim şu anda “evde”.
🇺🇸 I left the document “at my office”.
🇹🇷 Belgeleri “ofisimde” bıraktım.


⭐ Şirket Özel Adları

🇺🇸 John works at General Motors.
🇹🇷 John, General Motors’ta çalışıyor.
🇺🇸 Anna works in a big printing company.
🇹🇷 Anna büyük bir matbaa şirketinde çalışıyor.


⭐ Üst/Alt/Bitiş

🇺🇸 The cat is sleeping “at the top of” the stairs.
🇹🇷 Kedi merdivenlerin “üstündeki” yerde uyuyor.
🇺🇸 The treasure is hidden “at the bottom of” the sea.
🇹🇷 Hazine denizin “dibinde” saklı.
🇺🇸 I’ll be waiting “at the end of” the street.
🇹🇷 Sokağın “sonunda” seni bekleyeceğim.
🇺🇸 He’s standing “at the edge of” the cliff.
🇹🇷 Uçurumun “kenarında” duruyor.
🇺🇸 The book you want is “at the top of” the shelf.
🇹🇷 İstediğiniz kitap rafın “üstünde”.


⭐ Etkinlik Anlatımları

🇺🇸 John is at a meeting.
🇹🇷 John bir toplantıda.
🇺🇸 He is at my birthday party.
🇹🇷 O benim doğum günü partimde.


⭐ İyelik ekiyle yapılan mekan isimleri genellikle “at” edatı ile kullanılır. Özellikle iş yerleri, restoranlar veya kişilere ait yerlerde bu yapı yaygındır. Örneğin:

🇺🇸 I bought this shirt “at the tailor’s”.
🇹🇷 Bu gömleği “terzide” aldım.
🇺🇸 We had coffee “at Peter’s” this morning.
🇹🇷 Bu sabah “Peter’in evinde” kahve içtik.
🇺🇸 My dog is “at the vet’s” for a check-up.
🇹🇷 Köpeğim kontrol için “veterinerde”.
🇺🇸 We’re meeting “at John’s” for the party tonight.
🇹🇷 Bu akşamki parti için “John’un evinde” buluşuyoruz.

“In”, “on” ve “at” Edatları Arasındaki Farklar Nelerdir?

İngilizcede “in – on – at” edatları yer bildirme görevinde kullanıldığında çoğu zaman Türkçede benzer bir çeviriyle kullanılmaktadır. Buna karşılık İngilizcede kullanım alanları değişkenlik göstermektedir. Bazı kullanımlarının belirli bir mantığı olsa da bazıları sadece rastgele bir şekilde atanmıştır.

⭐ İngilizcede “in” edatı, “at” edatına nazaran daha büyük bir alanı ifade eder. Her ne kadar yerin büyüklüğü önemli bir ölçüt olsa da, eğer bahsedilen yer bir nokta gibi düşünülüyorsa “at” edatı kullanılır.

🇺🇸 I’m at the bus stop.
🇹🇷 Otobüs durağındayım.
🇺🇸 I’m at a crossroads.
🇹🇷 Kavşaklardayım.
🇺🇸 There’s a man I don’t know at the door.
🇹🇷 Kapıda tanımadığım bir adam var.
🇺🇸 I live in Antalya.
🇹🇷 Antalya’da yaşıyorum.
🇺🇸 There was a flood disaster in Taiwan.
🇹🇷 Tayvan’da sel felaketi yaşandı.
🇺🇸 Earthquakes happen frequently in Japan.
🇹🇷 Japonya’da sık sık deprem olur.

❗ İngilizcede “at” edatı, yer bildirme görevinde kullanıldığında genel olarak bir noktadan bahseder. Bu ifadeyi biraz açalım. Bahsi geçen bu nokta bir mekan, herhangi bir olayın geçtiği yer ya da herhangi bir nesne olabilir. Haliyle böylesi durumlarda “in” edatı yerine “at” edatı kullanıldığında oluşan anlam nerede olduğunu belirtmekten ziyade ne yaptığını anlatmaya yöneliktir. Nasıl ki, bizi arayan birisine işteyim dediğimiz zaman kastettiğimiz bulunduğumuz konumdan ziyade çalışıyor olduğumuzsa benzer anlamı İngilizcede “at” edatı kullanarak anlatırız. Örneğin:

🇺🇸 I am in the office.
🇹🇷 Ofisteyim. (yani mekanın içerisindeyim)
🇺🇸 I am at the office.
🇹🇷 Ofisteyim. (yani çalışıyorum)

Dolayısıyla İngilizcede “in” edatı ile “at” edatı arasındaki farkı kısaca şöyle özetleyebiliriz; “in” edatı kapalı bir yerin içinde olmayı vurgularken “at” edatı bir yerde bir görev nedeniyle olmayı anlatır. Örneğin:

🇺🇸 It was cold in the library. (binanın içinde)
🇹🇷 Kütüphane soğuktu.
🇺🇸 We were at the library. (kitap alıyor vb.)
🇹🇷 Kütüphanedeydik.


⭐ İngilizcede “on” edatı, “in” edatına nazaran serbestlik sağlar. Bunu özellikle motorlu araçlara binerken gözlemekteyiz. İngilizcede “toplu taşıma araçlarında” (otobüs, tren) yerimizi belirtmek için “on” edatı kullanılırken “kendi arabamız, taksi veya helikopter” gibi bazı araçlarda “in” edatı kullanılmaktadır. Bunun mantığı ise ilgili araç içinde rahatça yürüyerek hareket edip edemememiz üzerine kurulmuştur. Yani bir araç içinde rahatça yürüyerek hareket edebiliyorsak “on” edatı, hareket edemiyorsak “in” edatı kullanırız. Örneğin:

🇺🇸 I’m in my friend’s car right now.
🇹🇷 Şu an arkadaşımın arabasındayım.
🇺🇸 I’m on the bus right now.
🇹🇷 Şu an otobüsteyim.


⭐ İngilizcede ilgili eylemin canlı veya cansız olmasına göre “on” edatı veya “at” edatı kullanılmaktadır. Herhangi bir yere kişi oturduğunda ya da orada bulunduğunda “at” edatı kullanılır. Buna karşılık eşya koyuluyorsa “on” edatı kullanılır. Örneğin:

🇺🇸 My laptop is on the desk.
🇹🇷 Dizüstü bilgisayarım masanın üzerinde.
🇺🇸 I am sitting at the desk.
🇹🇷 Masada oturuyorum.

İngilizcede “in – on – at” Edatları ile Zaman Bildirme

İngilizcede “in” – “on” – “at” edatları, zaman bildirme görevindeyken genelden özele doğru giden bir zaman bildirme işlevi görürler.

“In” Edatı ile Zaman Bildirme

⭐ Günün Bölümleri

🇺🇸 I love the peace “in the morning” when everything is still quiet.
🇹🇷 Her şeyin hala sessiz olduğu “sabahleyin”ki huzuru seviyorum.
🇺🇸 We’ll have a meeting “in the afternoon”.
🇹🇷 “Öğleden sonra” bir toplantımız olacak.
🇺🇸 The stars shine brightly “in the night”.
🇹🇷 Yıldızlar “geceleyin” parlak bir şekilde parlar.


⭐ Aylar

🇺🇸 Schools usually start “in September” in many countries.
🇹🇷 Birçok ülkede okullar genellikle “Eylül’de” başlar.
🇺🇸 We plan to travel “in June” next year.
🇹🇷 Gelecek yıl “Haziran’da” seyahat etmeyi planlıyoruz.
🇺🇸 Many people make new resolutions “in January”.
🇹🇷 Birçok kişi “Ocak’ta” yeni kararlar alır.


⭐ Haftalar

🇺🇸 They’re launching the new product “in 2 weeks”.
🇹🇷 Yeni ürünü “2 hafta içinde” piyasaya sürüyorlar.
🇺🇸 I’ll be on vacation “in 3 weeks”.
🇹🇷 “3 hafta içinde” tatile çıkacağım.
🇺🇸 “In 4 weeks”, we’ll see the results.
🇹🇷 “4 hafta içinde” sonuçları göreceğiz.
🇺🇸 She will return from her trip “in a week”.
🇹🇷 Seyahatinden “bir hafta içinde” dönecek.


⭐ Yıllar

🇺🇸 The world witnessed a technological boom “in 2000”.
🇹🇷 Dünya, “2000’de” teknolojik bir patlama yaşadı.
🇺🇸 They immigrated to Canada “in 1985”.
🇹🇷 “1985’te” Kanada’ya göç ettiler.
🇺🇸 The Olympics were held “in 2016” in Rio.
🇹🇷 Olimpiyatlar “2016’da” Rio’da yapıldı.


⭐ Mevsimler

🇺🇸 The leaves fall “in autumn”.
🇹🇷 Yapraklar “sonbaharda” dökülür.
🇺🇸 Many festivals take place “in spring”.
🇹🇷 Birçok festival “ilkbaharda” gerçekleşir.
🇺🇸 It snows heavily “in winter” in that region.
🇹🇷 O bölgede “kışın” yoğun kar yağar.


⭐ Zaman Dilimleri

🇺🇸 Many innovations are expected “in the future”.
🇹🇷 “Gelecekte” birçok yenilik bekleniyor.
🇺🇸 He hopes to achieve his goals “in the near future”.
🇹🇷 “Yakın gelecekte” hedeflerine ulaşmayı umuyor.
🇺🇸 We’ve made a lot of progress “in the past”.
🇹🇷 “Geçmişte” çok ilerleme kaydettik.
🇺🇸 “In the coming days”, we will see changes in the policy.
🇹🇷 “Önümüzdeki günlerde” politikada değişiklikler göreceğiz.


⭐ On Yıl Dilimleri

🇺🇸 Pop music was very different “in the 90s”.
🇹🇷 Pop müzik “90’lar’da” çok farklıydı.
🇺🇸 The fashion trends “in the 70s” are coming back.
🇹🇷 “70’lerin” moda trendleri geri dönüyor.
🇺🇸 He was a famous actor “in the 60s”.
🇹🇷 O, “60’lar’da” ünlü bir aktördü.
🇺🇸 Disco music was popular “in the 80s”.
🇹🇷 Disco müziği “80’lerde” popülerdi.


⭐ Yüzyıl Dilimleri

🇺🇸 The Renaissance began “in the 14th century”.
🇹🇷 Rönesans “14. yüzyılda” başladı.
🇺🇸 Many empires fell “in the 20th century”.
🇹🇷 Birçok imparatorluk “20. yüzyılda” çöktü.
🇺🇸 The printing press was invented “in the 15th century”.
🇹🇷 Matbaa “15. yüzyılda” icat edildi.

“On” Edatı ile Zaman Bildirme

⭐ Tarihlerde

🇺🇸 My brother was born “on the 5th February 1992”.
🇹🇷 Kardeşim “5 Şubat 1992’de” doğdu.
🇺🇸 The event took place “on the 10th March 2005”.
🇹🇷 Etkinlik “10 Mart 2005’te” gerçekleşti.
🇺🇸 She got married “on the 15th of August 2010”.
🇹🇷 “15 Ağustos 2010’da” evlendi.


⭐ Resmi Günler

🇺🇸 Everyone comes together “on Christmas Day”.
🇹🇷 Herkes “Noel gününde” bir araya gelir.
🇺🇸 People exchange gifts “on Valentine’s Day”.
🇹🇷 İnsanlar “Sevgililer Günü’nde” hediye alışverişi yapar.
🇺🇸 Families gather “on Thanksgiving Day”.
🇹🇷 Aileler “Şükran Günü’nde” toplanır.


⭐ Haftanın Günleri

🇺🇸 I have a dentist appointment “on Monday”.
🇹🇷 “Pazartesi gününde” dişçi randevum var.
🇺🇸 She’ll visit her grandmother “on Friday”.
🇹🇷 O, “Cuma gününde” babaannesini ziyaret edecek.
🇺🇸 The event will start “on Saturday” at 5 PM.
🇹🇷 Etkinlik “Cumartesi günü” saat 5’te başlayacak.


⭐ Ayın Günleri

🇺🇸 Independence Day is celebrated “on the 4th of July”.
🇹🇷 Bağımsızlık Günü “4 Temmuz’da” kutlanır.
🇺🇸 The festival will be “on the 20th of August”.
🇹🇷 Festival “20 Ağustos’ta” olacak.
🇺🇸 Her birthday is “on the 10th of June”.
🇹🇷 Onun doğum günü “10 Haziran’da”.
🇺🇸 The concert was “on the 15th of September”.
🇹🇷 Konser “15 Eylül’de”ydi.


⭐ Zaman İfadesi

🇺🇸 He always arrives “on time”.
🇹🇷 O her zaman “zamanında” gelir.
🇺🇸 The train departed “on time” without any delays.
🇹🇷 Tren herhangi bir gecikme olmadan “zamanında” hareket etti.
🇺🇸 She managed to finish her tasks “on time”.
🇹🇷 Görevlerini “zamanında” tamamlamayı başardı.

“At” Edatı ile Zaman Bildirme

⭐ Belirli Saatler

🇺🇸 The meeting starts “at 3 o’clock”.
🇹🇷 Toplantı “saat 3’te” başlar.
🇺🇸 I usually have lunch “at 1 o’clock”.
🇹🇷 Genellikle “saat 1’de” öğle yemeği yerim.
🇺🇸 She has an appointment “at 4 o’clock”.
🇹🇷 Onun “saat 4’te” bir randevusu var.


⭐ Belirli Zaman İfadeleri

🇺🇸 I can’t talk “at the moment”.
🇹🇷 “Şu an” konuşamam.
🇺🇸 They are on a call “at the moment”.
🇹🇷 Onlar “şu an” bir görüşme içindeler.
🇺🇸 Please be patient, the system is updating “at the moment”.
🇹🇷 Lütfen sabırlı olun, sistem “şu an” güncelleniyor.
🇺🇸 “At the moment”, we don’t have that in stock.
🇹🇷 “Şu an” stoklarımızda o yok.

⭐ Gün İçermeyen Resmi Günler
🇺🇸 We sing carols “at Christmas”.
🇹🇷 “Noel’de” ilahi söyleriz.
🇺🇸 Many people travel to be with their families “at Christmas”.
🇹🇷 Birçok insan “Noel’de” aileleriyle olmak için seyahat eder.
🇺🇸 The streets are beautifully decorated “at Christmas”.
🇹🇷 Sokaklar “Noel’de” güzel bir şekilde süslenir.


⭐ Gece Vakitleri

🇺🇸 I usually read “at night” before going to sleep.
🇹🇷 Uyumadan önce genellikle “geceleyin” kitap okurum.
🇺🇸 It gets quite cold “at night” during winter.
🇹🇷 Kışın “geceleri” oldukça soğuk olur.
🇺🇸 Many animals are active “at night”.
🇹🇷 Birçok hayvan “geceleri” aktiftir.
🇺🇸 I sometimes watch movies “at night” on weekends.
🇹🇷 Hafta sonları bazen “geceleri” film izlerim.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu

😔 Reklam Engelleyicisi 😔

Sitenin varlığını sürdürebilmesi adına, Reklam engelleyicinizi kapatmanızı rica ediyoruz. Mahcubuz ama desteğiniz çok önemli 🙏