“Must Have V3” Konu Anlatımı

İngilizcede must have V3 yapısı geçmişle ilgili akıl yürütme ifade edilir. Bu akıl yürütmeyi yapan kişi geçmiş zamanda gerçekleşmiş birtakım olaylardan yola çıkarak tahmin yürütme yapar. Haliyle de bu tahminde kuvvetli bir mantık yürütme vardır.
Must Have V3
➕ Olumlu cümleler
Subject (I, you, we, they, he, she, it) + must have V3
🇺🇸 You must have been tired after the long flight.
🇹🇷 Uzun uçuştan sonra yorgun olmalısın.
🇺🇸 They must have forgotten about the meeting. They didn’t show up.
🇹🇷 Toplantıyı unutmuş olmalılar. Gelmediler.
🇺🇸 She must have left her phone at home. She’s not answering.
🇹🇷 Telefonunu evde unutmuş olmalı. Cevap vermiyor.
🇺🇸 They must have arrived by now.
🇹🇷 Şimdiye kadar varmış olmalılar.
🇺🇸 The driver must have missed the turn. We’re going in the wrong direction.
🇹🇷 Sürücü dönüşü kaçırmış olmalı. Yanlış yöne gidiyoruz.
🇺🇸 You must have misunderstood me. I didn’t say that.
🇹🇷 Beni yanlış anlamış olmalısın. Böyle bir şey demedim.
🇺🇸 She must have worked overtime. She arrived home very late.
🇹🇷 Fazla mesai yapmış olmalı. Eve çok geç geldi.
🇺🇸 The teacher must have been pleased with your work. You got an A.
🇹🇷 Öğretmenin çalışmandan memnun olmuş olmalı. A aldın.
🇺🇸 He looked very happy today. I think he must have reconciled with his wife.
🇹🇷 Bugün çok mutlu görünüyordu. Sanırım karısıyla barışmış olmalı.
🇺🇸 Anna hasn’t come yet here. She must have missed the bus.
🇹🇷 Anna henüz buraya gelmedi. Otobüsü kaçırmış olmalı.
🇺🇸 The ground is wet, it must have rained last night.
🇹🇷 Yer ıslak, dün gece yağmur yağmış olmalı.
❗ Must olumsuz ve sorularda kullanılamadığı için yerine can veya could kip belirteci kullanılır.
➖ Olumsuz cümleler
Subject (I, you, we, they, he, she, it) + can’t/couldn’t have V3
Subject (I, you, we, they, he, she, it) + cannot have V3
🇺🇸 You can’t have seen me there. I was at home all day.
🇹🇷 Orada beni görmüş olamazsın. Tüm gün evdeydim.
🇺🇸 He can’t have eaten the whole cake, he’s on a diet.
🇹🇷 Tüm pastayı yemiş olamaz, diyet yapıyor.
🇺🇸 They can’t have missed the flight, they left for the airport early.
🇹🇷 Uçağı kaçırmış olamazlar, erkenden havalimanına gittiler.
❓ Soru cümleleri
Can/could + subject (I, you, we, they, he, she, it) + have V3?
Can’t/couldn’t + subject (I, you, we, they, he, she, it) have V3?
Perfect modals yapılarından biri olan bu yapının kullanım alanlarıyla alakalı örnek cümleler aşağıdaki tabloda listelenmiştir.
🇺🇸 Could you have left your keys at the office?
🇹🇷 Anahtarlarını ofiste bırakmış olabilir misin?
🇺🇸 Could they have taken the wrong bus to the airport?
🇹🇷 Havaalanına giderken yanlış otobüse binmiş olabilirler mi?
🇺🇸 Could she have missed the signs of his illness?
🇹🇷 Onun hastalık belirtilerini gözden kaçırmış olabilir mi?
🇺🇸 Could he have forgotten about our anniversary?
🇹🇷 Evlilik yıldönümümüzü unutmuş olabilir mi?
🇺🇸 Could we have made a mistake in our calculations?
🇹🇷 Hesaplamalarımızda bir hata yapmış olabilir miyiz?
“Could have” ve “can have” ifadeleri, geçmişte bir şeyin mümkün olup olmadığını belirtirken kullanılır, ancak her ikisi de biraz farklı anlamlar taşır.
“Could have” daha çok belirsizlik ve olasılık anlamı taşır, yani geçmişte bir şeyin olması mümkün olmuş olabilir, ama kesin olarak olup olmadığını bilmiyoruz.
“Can have” daha çok olabilirlik üzerine durur, yani bir durumun gerçekleşmiş olması mümkündür.
Örneğin, “Could you have left your keys at the office?” cümlesi, kişinin anahtarlarını ofiste bırakmış olabileceğini belirtirken, “Can you have left your keys at the office?” cümlesi daha çok bir olasılık üzerine durur ve kişinin anahtarlarını ofiste bırakmış olma ihtimalini belirtir.
Ancak, genel olarak “could” ifadesi, bu tür durumlarda “can” ifadesine göre daha yaygın olarak kullanılır ve daha doğru olarak kabul edilir.