İngilizcede “Must” Kip Belirteci
Bu dersimizde, İngilizcede yaygın bir şekilde kullanılan “must“ kip belirtecini (modal verbs) işleyeceğiz. İlk olarak kipimizin olumlu, olumsuz ve soru cümlelerinde nasıl kullanıldığını inceleyelim:
➕ | Subject + must + V1 |
➖ | Subject + must not + V1 Subject + mustn’t + V1 |
❓ | Must + subject + V1 |
❗ İngilizcede “must” ile olumsuz soru cümlesi yapılamaz. Olumsuz soru cümleleriyle sağlanacak anlam “can’t, don’t, isn’t” gibi diğer yardımcı fiillerle yapılır.
İngilizcede “Must” Hangi Durumlarda Kullanılır?
“Must” kip belirteci, genellikle zorunluluk, kesin gereklilik veya güçlü bir tavsiye ifade etmek için kullanılır. Bu kip belirtecinin kullanımı, özellikle konuşmacının bir duruma güçlü bir inanç veya emir hissi duyduğu durumlarda yaygındır. Maddeler halinde kullanıldığı durumları inceleyelim:
1. Gereklilik ve zorunluluk anlatımlarında kullanılır. Böylesi durumlarda eğer kişi kendisi hakkında konuşuyorsa, bahsi geçen gerekliliğe inandığı gösterilmiş olur.
🇺🇸 If we desire respect for the law, we must first make the law respectable.
🇹🇷 Hukuka saygı istiyorsak, önce hukuku saygıdeğer hale getirmeliyiz.
🇺🇸 I must respect the opinions of others even if I disagree with them.
🇹🇷 Başkalarının fikirlerine katılmasam bile saygı duymalıyım.
2. Gözleme ve gerçeklere dayalı tahminlerde kullanılır:
🇺🇸 George’s been driving all day – he must be tired.
🇹🇷 George bütün gün araba kullanıyor – yorgun olmalı.
🇺🇸 He bought an expensive car. He must be rich.
🇹🇷 Pahalı bir araba satın aldı. Zengin olmalı.
3. Alaycı bir ton ve kızgınlık katmak için kullanılır:
🇺🇸 Johnnnn, must you stare at every woman who passes by?
🇹🇷 Johnnnn, yanından geçen her kadına bakmak zorunda mısın?
🇺🇸 I must say, you look absolutely great.
🇹🇷 Söylemeliyim ki, kesinlikle harika görünüyorsun.
🇺🇸 I must admit I enjoy these movies.
🇹🇷 I must admit I enjoy these movies.
4. Tavsiye ifadelerinde kullanılır:
🇺🇸 If you go to the USA you must obey the law there.
🇹🇷 ABD’ye giderseniz oradaki yasalara uymak zorundasınız.
🇺🇸 Meat must be cooked thoroughly.
🇹🇷 Et iyice pişirilmelidir.
5. İnsani sorumlulukları anlatır:
🇺🇸 We must feed the hungry and clothe the naked.
🇹🇷 Açları doyurmalı, çıplakları giydirmeliyiz.
🇺🇸 We must ensure against any future practice of abuse against women.
🇹🇷 Gelecekte kadınlara yönelik herhangi bir istismar uygulamasına karşı güvence vermeliyiz.
6. “Must not” (mustn’t) ile yasak ifadeleri anlatılır:
🇺🇸 A pregnant woman mustn’t drink alcohol.
🇹🇷 Hamile bir kadın alkol almamalıdır.
🇺🇸 Children mustn’t go to bed late in the evening.
🇹🇷 Çocuklar akşam geç yatmamalıdır.
❗ “Mustn’t” ifadesi, “must” cümlelerinde verilen gereklilik ifadesinin olumsuzluk karşılığı sağlanmaz. Gereklilik ifade etmediği belirtilecekse “must not” ya da “mustn’t” değil “don’t have to” veya “needn’t“ kullanılmalıdır.
🇺🇸 You must do the job properly.
🇹🇷 İşi düzgün yapman gerekiyor.
🇺🇸 You don’t have to do the job properly.
🇹🇷 İşi düzgün yapman gerekmiyor.
🇺🇸 You needn’t do the job properly.
🇹🇷 İşi düzgün yapmana gerekmiyor
İngilizcede “Have to” ile “Must” Farkı
“Have to“, ve “must” ve kip belirteçleri İngilizcede zorunluluk ve tavsiye ifade eder ancak bunlar aralarında bazı nüans farkları bulunmaktadır.
1. “Have to” genellikle dışsal zorunlulukları ifade eder. Yani bir başkası veya belirli bir durum tarafından uygulanan bir gereklilik veya zorunluluk söz konusudur. Genellikle, resmi kurallar, yasalar, veya kişisel sorumluluklarla ilişkilidir. Örneğin:
🇺🇸 You have to wear a seatbelt when driving.
🇹🇷 Araba kullanırken emniyet kemeri takmak zorundasınız.
2. “Must” daha çok içsel zorunlulukları ifade eder ve genellikle kişinin kendisi tarafından belirlenen bir gereklilik veya zorunluluk söz konusudur. “Must” ifadesi genellikle “have to” ifadesine göre daha resmi ve daha güçlü bir zorunluluk anlamı taşır. Örneğin:
🇺🇸 I must stop eating junk food, it’s bad for my health.
🇹🇷 Sağlığım için kötü olduğundan abur cubur yemeyi bırakmalıyım.
❗ Önemli bir not olarak, “must not” ve “do not have to” ifadeleri arasında da önemli bir fark olduğunu belirtmek isterim. “Must not” bir şeyin yapılmasının yasak olduğunu belirtirken, “do not have to” bir şeyin yapılmasının gerekli olmadığını belirtir. Örnekle göstermek gerekirse:
🇺🇸 You must not smoke in this area.
🇹🇷 Bu alanda sigara içmek yasaktır.
🇺🇸 You do not have to wear a tie to the event.
🇹🇷 Etkinliğe kravat takmak zorunda değilsiniz.