İngilizcede “Be used to” Kalıbı

İngilizcede “be used to kalıbı, alışkanlık ifadelerinin anlatımında kullanılır ve kendisinden sonra ya ad öbeği (noun phrase) ya da fiil -ing (Ving) gelir.

Bilindiği üzere “to be” fiili geniş zaman (simple present tense) formunda iken “am/is/are” şeklinde kullanılmaktadır. Alışkanlık ifadelerinde kullanılan bu yapı olumlu, olumsuz ve soru cümlelerinde aşağıdaki tablodaki gibi kullanılır:

Olumlu
ÖzneBe used toNesne
Iam used to
‘m used to
N
V1+ing
he, she, itis used to
‘s used to
you, we, theyare used to
‘re used to

🇺🇸 I am used to waking up early.
🇹🇷 Erken uyanmaya alışkınım.
🇺🇸 She is used to driving in big cities.
🇹🇷 Büyük şehirlerde araba kullanmaya alışkın.
🇺🇸 They are used to the cold weather.
🇹🇷 Soğuk havaya alışkınlar.
🇺🇸 We are used to working under pressure.
🇹🇷 Baskı altında çalışmaya alışkınız.

Olumsuz
ÖzneBe used toNesne
Iam not used to
‘m not used to
N
V1+ing
he, she, itis not used to
‘s not used to
isn’t used to
you, we, theyare not used to
‘re not used
aren’t used to

🇺🇸 I am not used to speaking in public.
🇹🇷 Topluluk önünde konuşmaya alışkın değilim.
🇺🇸 She is not used to living alone.
🇹🇷 Yalnız yaşamaya alışkın değil.
🇺🇸 They aren’t used to this kind of hard work.
🇹🇷 Onlar bu tür zor bir işe alışkın değiller.
🇺🇸 We were not used to the food at first.
🇹🇷 İlk başlarda yemeğe alışamamıştık.

Soru
BeÖzne + used toNesne
am I used to
I not used to
N
V1+ing
is he, she, it used to
he, she, it not used to
areyou, we, they used to
you, we, they not used to

🇺🇸 Are you used to working night shifts?
🇹🇷 Gece vardiyasında çalışmaya alışkın mısın?
🇺🇸 Is she used to the new environment?
🇹🇷 Yeni ortama alıştı mı?
🇺🇸 Are they used to living in a small town?
🇹🇷 Küçük bir kasabada yaşamaya alışkınlar mı?
🇺🇸 Was he used to the hot climate in Dubai?
🇹🇷 Dubai’deki sıcak iklime alışık mıydı?
🇺🇸 Aren’t we used to this kind of situation by now?
🇹🇷 Artık bu tür durumlara alışmadık mı?

“Be used to” Hangi Durumlarda Kullanılır?

1. “Be used to” kalıbı bir isimle beraber kullanıldığında “alışkın olmak” anlamına gelir.

🇺🇸 I’m not used to heavy traffic.
🇹🇷 Yoğun trafiğe alışkın değilim.
🇺🇸 Tom is used to hot weather.
🇹🇷 Tom sıcak havaya alışıktır.
🇺🇸 People in London are not used to the traffic.
🇹🇷 Londra’daki insanlar trafiğe alışık değil.
🇺🇸 The soldiers are used to harsh conditions.
🇹🇷 Askerler zorlu koşullara alışkındır.
🇺🇸 People in Russia are used to extreme cold weather.
🇹🇷 Rusya’daki insanlar aşırı soğuk havaya alışkın.

2. Eğer Ving ile kullanılırsa “yapmaya alışkın olmak” manasına gelir.

🇺🇸 She is used to driving new generation cars.
🇹🇷 Yeni nesil arabaları kullanmaya alışkın.
🇺🇸 Linda is used to staying up late.
🇹🇷 Linda geç saatlere kadar uyanık kalmaya alışkındır.
🇺🇸 I am used to taking long walks.
🇹🇷 Uzun yürüyüşlere alışığım.
🇺🇸 She is used to listening to music while working.
🇹🇷 Çalışırken müzik dinlemeye alışkındır.
🇺🇸 He is not used to working hard, so he easily gets tired.
🇹🇷 Çok çalışmaya alışık olmadığı için çabuk yoruluyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Ads Blocker Image Powered by Code Help Pro

Reklam Engelleyicisi 😔

Sevgili Ziyaretçimiz,

Bu sitenin yaşaması ve sizlere kaliteli içerikler sunmaya devam edebilmesi için küçük ama anlamlı bir ricamız var:
Reklam engelleyicinizi lütfen devre dışı bırakabilir misiniz?

Reklamlar, emeklerimizi sürdürebilmek ve içeriklerimizi ücretsiz sunabilmek adına hayati bir öneme sahiptir. Sizlerin desteği, bu platformu ayakta tutan en değerli güç kaynağımız.

Anlayışınız ve katkınız için yürekten teşekkür eder, böyle bir ricada bulunmak zorunda kaldığımız için duyduğumuz üzüntüyü içtenlikle ifade etmek isteriz.

Sevgiyle,
Ekibimiz 🙏

Powered By
100% Free SEO Tools - Tool Kits PRO