A1 SeviyeA2 SeviyeModal Verb

İngilizcede “Can” Kullanımı

Bu yazımızda, İngilizcede oldukça sık kullanılan ve çeşitli durumları anlatmamızı kolaylaştıran “can” kip belirtecinin kullanımını detaylı bir şekilde ele alacağız..

“Can” Kip Belirteci

İngilizcede “can” kip belirteci (modal verbs), her ne kadar Türkçeye “-e/a bilmek” anlamında çevrilse de, genellikle belirli bir eylemin yapılabilirliğini, iznini veya olasılığını ifade etmek için kullanılabilir.

  • ability (yetenek)
    • 🇺🇸 I can run.
    • 🇹🇷 Koşabilirim.
  • possibility (olasılık)
    • 🇺🇸 It can rain today.
    • 🇹🇷 Bugün yağmur yağabilir.
  • permission (izin)
    • 🇺🇸 Can I open the window?
    • 🇹🇷 Pencereyi açabilir miyim?
  • request (rica)
    • 🇺🇸 Can you help me, please?
    • 🇹🇷 Bana yardım edebilir misin, acaba?

❗ Yukarıdaki anlamlar pekala “may”, “might” ve “could” gibi yapılar kullanılarak da anlatılabilir. Bakınız:

  1. Yetenek (Ability):
    • 🇺🇸 I could run.
    • 🇹🇷 Koşabilirdim.
    • 🇺🇸 I might be able to run.
    • 🇹🇷 Koşabilirim belki.
  2. Olasılık (Possibility):
    • 🇺🇸 It might rain today.
    • 🇹🇷 Bugün yağmur yağabilir.
    • 🇺🇸 It could rain today.
    • 🇹🇷 Bugün yağmur yağabilir.
  3. İzin (Permission):
    • 🇺🇸 May I open the window?
    • 🇹🇷 Pencereyi açabilir miyim?
    • 🇺🇸 Could I open the window?
    • 🇹🇷 Pencereyi açabilir miyim?
  4. Rica (Request):
    • 🇺🇸 Could you help me, please?
    • 🇹🇷 Bana yardım edebilir misin, lütfen?
    • 🇺🇸 Might you help me, please?
    • 🇹🇷 Bana yardım edebilir misin, acaba?
ÖzneCanFiil
I, you, we, they, he, she, itcanV1
Olumlu Cümlelerde “Can” Kullanımı

🇺🇸 She can speak four languages.
🇹🇷 Dört dil konuşabiliyor.
🇺🇸 We can leave early today.
🇹🇷 Bugün erken ayrılabiliriz.
🇺🇸 You can find a lot of information on the internet.
🇹🇷 İnternetten çok fazla bilgi bulabilirsin.
🇺🇸 I can swim very well.
🇹🇷 Çok iyi yüzebilirim.

ÖzneCanFiil
I, you, we, they, he, she, itcan not
cannot
can’t
V1
Olumsuz Cümlelerde “Can” Kullanımı

🇺🇸 She can’t drive a car.
🇹🇷 Araba kullanamıyor.
🇺🇸 We can’t go out in this weather.
🇹🇷 Bu havada dışarı çıkamayız.
🇺🇸 You can’t smoke in this building.
🇹🇷 Bu binada sigara içemezsin.
🇺🇸 I can’t lift this heavy box.
🇹🇷 Bu ağır kutuyu kaldıramam.

❗ “Cannot” ve “can’t”, her ikisi de “can” kip belirtecinin olumsuz hali olarak kullanılır. Bu iki şekil arasındaki temel fark, kullanım şekli ve resmiyet derecesinde gizlidir.

Cannot“, daha resmi veya yazılı İngilizcede kullanılır. Ayrıca, vurguyu artırmak veya bir noktayı daha açık bir şekilde ifade etmek istendiğinde tercih edilir. Örneğin, resmi belgelerde, akademik yazılarda veya vurgulamak istediğiniz durumlarda “cannot” kullanabilirsiniz.

“Can’t” ise daha çok konuşma dilinde ve informal (resmi olmayan) yazımda kullanılır. Günlük konuşmalar, e-postalar, mesajlar ve daha az resmi durumlar için uygun bir seçimdir.

CanÖzneFiil
➕ can
➖ can
➖ can’t
I, you, we, they, he, she, it
I, you, we, they, he, she, it not
I, you, we, they, he, she, it
V1
Soru Cümlelerinde “Can” Kullanımı

🇺🇸 Can you speak English?
🇹🇷 İngilizce konuşabiliyor musun?
🇺🇸 Can we go to the park today?
🇹🇷 Bugün parka gidebilir miyiz?
🇺🇸 Can she drive a car?
🇹🇷 Araba sürebiliyor mu?
🇺🇸 Can’t you finish your homework?
🇹🇷 Ödevini bitiremiyor musun?
🇺🇸 Can they cook Italian food?
🇹🇷 İtalyan yemeği yapabiliyorlar mı?

İngilizcede “Can” Hangi Durumlarda Kullanılır?

⭐ Bir eylemi yapabilme kabiliyetinin anlatıldığı yetenek ifadelerinde, kapasitenin olduğunu belirtmek için kullanılabilir.

🇺🇸 Michael Phelps can swim.
🇹🇷 Michael Phelps yüzebilir.
🇺🇸 Dogs cannot fly.
🇹🇷 Köpekler uçamaz.
🇺🇸 Can he play the guitar you gave him?
🇹🇷 Ona verdiğin gitarı çalabiliyor mu?
🇺🇸 The car cannot move without gasoline.
🇹🇷 Araba benzin olmadan hareket edemez.
🇺🇸 Why can’t you just be nice to her instead of upsetting her?
🇹🇷 Neden onu üzmek yerine ona iyi davranmıyorsun?
🇺🇸 I can speak three languages.
🇹🇷 Üç dil konuşabilirim.


⭐ Birisinden bir şey yapmasını rica etmek, bir şey yapma izni istemek veya izin vermek için kullanılır.

🇺🇸 John can sleep in my living room if he is so tired.
🇹🇷 John çok yorgunsa benim oturma odamda uyuyabilir.
🇺🇸 She cannot drive my car.
🇹🇷 Arabamı kullanamaz.
🇺🇸 Can he play with us?
🇹🇷 Bizimle oynayabilir mi?
🇺🇸 Can I use your phone?
🇹🇷 Telefonunu kullanabilir miyim?


⭐ Olasılık bildiren cümleler oluşturmak için kullanılabilir. Bir koşula bağlı eylemler anlatılırken “can” kullanılır. Genel olarak bir olayın gerçekleşme ihtimalini belirtir. Buna karşın imkansıza yakın bir olasılığın anlatıldığı durumlarda ise “can’t” ya da “cannot” kullanılır.

🇺🇸 It can get very cold in winter.
🇹🇷 Kışın çok soğuk olabilir.
🇺🇸 If you be a nice kid, one day you can see the smurfs.
🇹🇷 Eğer uslu bir çocuk olursan, bir gün şirinleri görebilirsin.
🇺🇸 Anna can’t be hungry. Because she has just eaten a whole pizza.
🇹🇷 Anna aç olamaz. Çünkü daha az önce bütün bir pizzayı yedi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu

😔 Reklam Engelleyicisi 😔

Sitenin varlığını sürdürebilmesi adına, Reklam engelleyicinizi kapatmanızı rica ediyoruz. Mahcubuz ama desteğiniz çok önemli 🙏