İngilizcede “Can” Kip Belirteci
Bu dersimizde, İngilizcede yaygın bir şekilde kullanılan “can” kip belirtecini (modal verbs) detaylı bir şekilde ele alacağız. İlk olarak kipimizin olumlu, olumsuz ve soru cümlelerinde nasıl kullanıldığını inceleyelerek başlayalım:
➕ | Subject + can + V1 |
➖ | Subject + can not + V1 Subject + cannot + V1 Subject + can’t + V1 |
❓ | Can + subject + V1 Can’t + subject + V1 Can + subject + not + V1 |
“Can” kipinin olumsuzu olarak neden “cannot” ve “can’t” olarak iki farklı formu var, diye soruyor olabilirsiniz. Aslında aralarındaki fark tonlamalarında gizli. “Cannot” olumsuz daha resmi veya ciddi durumlar için kullanılır. Yani, önemli belgeler yazarken ya da güçlü bir vurgu yapmak istediğinizde resmiyeti elden bırakmamak adına “cannot” tercih etmelisiniz. Ama samimiyetin olduğu mesajlaşma ve sohbet ortamlarında ise “can’t” kullanmak çok daha doğal ve yaygındır.
İngilizcede “Can” Hangi Durumlarda Kullanılır?
1. Bir eylemi yapabilme kabiliyetinin anlatıldığı yetenek ifadelerinde, kapasitenin olduğunu belirtmek için kullanılabilir.
🇺🇸 Michael Phelps can swim.
🇹🇷 Michael Phelps yüzebilir.
🇺🇸 Dogs cannot fly.
🇹🇷 Köpekler uçamaz.
🇺🇸 Can he play the guitar you gave him?
🇹🇷 Ona verdiğin gitarı çalabiliyor mu?
🇺🇸 The car cannot move without gasoline.
🇹🇷 Araba benzin olmadan çalışmaz.
🇺🇸 I can speak three languages.
🇹🇷 Üç dil konuşabilirim.
2. Birisinden bir şey yapmasını rica etmek, bir şey yapma iznini istemek veya birisine bir şey yapma izni vermek için kullanılır.
🇺🇸 John can sleep in my room if he is so tired.
🇹🇷 John çok yorgunsa benim odamda uyuyabilir.
🇺🇸 She can not drive my car.
🇹🇷 Arabamı kullanamaz.
🇺🇸 Can he play with us?
🇹🇷 Bizimle oynayabilir mi?
🇺🇸 Can I use your phone?
🇹🇷 Telefonunu kullanabilir miyim?
3. Olasılık bildiren cümleler oluşturmak için kullanılabilir. Bir koşula bağlı eylemler anlatılırken “can” kullanılır. Genel olarak bir olayın gerçekleşme ihtimalini belirtir. Buna karşın imkansıza yakın bir olasılığın anlatıldığı durumlarda ise “can’t” ya da “cannot” kullanılır.
🇺🇸 If you be a nice kid, one day you can see the smurfs.
🇹🇷 Eğer uslu bir çocuk olursan, bir gün şirinleri görebilirsin.
🇺🇸 Anna can’t be hungry. Because she has just eaten a whole pizza.
🇹🇷 Anna aç olamaz. Çünkü daha az önce bütün bir pizzayı yedi.
4. Bir şeyi yapmadan duramama, bir şeyi yapmaktan kendini alıkoyamama anlamında “can” kip belirteci “can’t help Ving” formatında kullanılır. Bu yapı ile kişi istemese dahi o eylemi yapmaktan kendini alıkoyamadığını ifade eder.
🇺🇸 I can’t help thinking about it.
🇹🇷 Bu konuda düşünmekten kendimi alamıyorum.
🇺🇸 I can’t help shopping so much.
🇹🇷 Bu kadar çok alışveriş yapmaktan kendimi alamıyorum.
🇺🇸 I can’t help eating so much.
🇹🇷 Bu kadar çok yemekten kendimi alamıyorum.
🇺🇸 I can’t help loving you.
🇹🇷 Seni sevmekten kendimi alamıyorum.
🇺🇸 I cannot help biting my nails when I am nervous.
🇹🇷 Gergin olduğumda tırnaklarımı yemekten kendimi alamıyorum.