İngilizcede “Korku” Anlatan Kelimeler

İngilizceTürkçe
fearkorku, endişe, korkma
🇺🇸 The fear of failure prevented him from taking risks.
🇹🇷 Başarısızlık korkusu onu risk almaktan alıkoydu.
terrorterör, dehşet
🇺🇸 The terror attacks left the entire nation in shock.
🇹🇷 Terör saldırıları tüm ülkeyi şok içinde bıraktı.
anxietyendişe, kaygı, sıkıntı
🇺🇸 The upcoming exams were a source of great anxiety for the students.
🇹🇷 Yaklaşan sınavlar öğrenciler için büyük bir endişe kaynağıydı.
dreadkorku, dehşet, korku, korkulan şey, ürkütücü şey
🇺🇸 The dread of public speaking kept her from joining the debate team.
🇹🇷 Halka açık konuşma korkusu onun tartışma ekibine katılmasını engelledi.
frightkorku, ürkme
🇺🇸 The sudden noise in the dark gave her a fright.
🇹🇷 Karanlıkta aniden çıkan ses onu korkuttu.
panicpanik, telaş
🇺🇸 The sudden fire in the building caused panic among the residents.
🇹🇷 Binadaki ani yangın, sakinler arasında panik yarattı.
apprehensionendişe, korku, kaygı
🇺🇸 She felt a sense of apprehension before the job interview.
🇹🇷 İş görüşmesinden önce bir endişe hissetti.
horrorkorku, dehşet, nefret
🇺🇸 The news of the natural disaster filled him with horror.
🇹🇷 Doğal afet haberi onu dehşete düşürdü.
trepidationkorku, ürkeklik, dehşet
🇺🇸 She felt a sense of trepidation as she approached the haunted house.
🇹🇷 Hayaletli eve yaklaşırken bir korku hissetti.
alarmalarm, korku
🇺🇸 The sudden drop in sales set off alarm bells for the company.
🇹🇷 Satışlardaki ani düşüş, şirket için alarm zillerini çaldırdı.
uneaserahatsızlık
🇺🇸 The political instability in the region caused unease among the investors.
🇹🇷 Bölgedeki politik istikrarsızlık, yatırımcılar arasında rahatsızlık yarattı.
worryendişe, kaygı, merak
🇺🇸 The financial difficulties were a constant source of worry for him.
🇹🇷 Finansal zorluklar onun için sürekli bir endişe kaynağıydı.
concernendişe, kaygı
🇺🇸 The lack of rainfall was a growing concern for the farmers.
🇹🇷 Yağış eksikliği çiftçiler için artan bir endişe haline geldi.
phobiafobi, aşırı korku
🇺🇸 Her phobia of heights prevented her from enjoying the view from the top of the tower.
🇹🇷 Yükseklik korkusu onun kule tepesinden manzaranın tadını çıkarmasını engelledi.
angstkaygı, endişe, pişmanlık
🇺🇸 The uncertainty of the future caused a lot of angst among the youth.
🇹🇷 Geleceğin belirsizliği gençler arasında çok fazla kaygıya neden oldu.
Korku Anlatan Kelimeler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Ads Blocker Image Powered by Code Help Pro

Reklam Engelleyicisi 😔

Sevgili Ziyaretçimiz,

Bu sitenin yaşaması ve sizlere kaliteli içerikler sunmaya devam edebilmesi için küçük ama anlamlı bir ricamız var:
Reklam engelleyicinizi lütfen devre dışı bırakabilir misiniz?

Reklamlar, emeklerimizi sürdürebilmek ve içeriklerimizi ücretsiz sunabilmek adına hayati bir öneme sahiptir. Sizlerin desteği, bu platformu ayakta tutan en değerli güç kaynağımız.

Anlayışınız ve katkınız için yürekten teşekkür eder, böyle bir ricada bulunmak zorunda kaldığımız için duyduğumuz üzüntüyü içtenlikle ifade etmek isteriz.

Sevgiyle,
Ekibimiz 🙏

Powered By
Best Wordpress Adblock Detecting Plugin | CHP Adblock