Glad to hear it
👩🏻🦰 Maria
🇺🇸 Hey, Oliver. I heard that you were a pretty good ping-pong player.
🇹🇷 Hey, Oliver. Baya iyi bir pinpon oyuncusu olduğunu duydum.
🧑🏻 Oliver
🇺🇸 I’m okay. Why do you ask?
🇹🇷 Fena sayılmam. Neden sordun?
👩🏻🦰 Maria
🇺🇸 I wanted someone to play against, someone who would be kind of a challenge.
🇹🇷 Karşımda oynayacak, beni biraz olsun zorlayabilecek birini arıyordum.
🧑🏻 Oliver
🇺🇸 Then I think you’ve come to the right place.
🇹🇷 O halde tam adamına geldin.
👩🏻🦰 Maria
🇺🇸 Glad to hear it. I’d like to invite you to a match. Are you free Saturday afternoon?
🇹🇷 Bunu duyduğuma sevindim. Seni bir maça davet etmek istiyorum. Cumartesi öğleden sonra müsait misin?
🧑🏻 Oliver
🇺🇸 I think so. What time?
🇹🇷 Sanırım müsaitim. Saat kaçta?
👩🏻🦰 Maria
🇺🇸 Oh, about 2 o’clock.
🇹🇷 Ah, saat 2 gibi.
🧑🏻 Oliver
🇺🇸 And where?
🇹🇷 Peki nerede?
👩🏻🦰 Maria
🇺🇸 The school gym, of course.
🇹🇷 Okulun spor salonunda tabii ki.
🧑🏻 Oliver
🇺🇸 Okay, I accept your invitation.
🇹🇷 Pekala, davetini kabul ediyorum.
👩🏻🦰 Maria
🇺🇸 Good! I’ll see you then.
🇹🇷 Güzel! Görüşürüz o zaman.