“at the end” ile “in the end” Arasındaki Fark Nedir?
İngilizcede “at the end” ve “in the end” ifadeleri benzer gibi görünse de, kullanımları ve anlamları farklıdır. Bu yüzden birbirlerinin yerine kullanılması durumunda anlam kayması olacaktır.
➡️ “At the End“: Bir zaman diliminin, etkinliğin veya durumun fiziksel veya takvimle belirlenmiş sonunu ifade eder. Yani “at the end” ifadesi ile, belirli bir olayın veya sürecin tam olarak son bulduğu anı vurgularız. Örneğin:
🇺🇸 At the end of the meeting, we will vote on the proposal.
🇹🇷 Toplantının sonunda, teklif üzerinde oylama yapacağız.
🇺🇸 At the end of the book, the mystery was finally solved.
🇹🇷 Kitabın sonunda gizem nihayet çözüldü.
🇺🇸 At the end of the course, there will be a final exam.
🇹🇷 Kursun sonunda, final sınavı olacak.
🇺🇸 At the end of the street, turn left.
🇹🇷 Sokağın sonunda sola dönün.
❗ Bir sürecin başlangıcını, yani “at the end” ifadesi ile verilen anlamın tam zıttını ise “at the beginning” ile anlatırız.
🇺🇸 At the beginning of the year, we set new goals.
🇹🇷 Yılın başında, yeni hedefler belirledik.
🇺🇸 At the beginning of her career, she faced many challenges.
🇹🇷 Kariyerinin başında birçok zorlukla karşılaştı.
➡️ “In the End“: Bir sürecin veya durumun nihai sonucunu veya uzun bir süre sonunda elde edilen sonucu ifade eder. Bu, genellikle bir süreç, mücadele veya değişimden sonra ulaşılan sonuçla ilgilidir. Örneğin:
🇺🇸 In the end, we decided to cancel the trip due to bad weather.
🇹🇷 Sonunda, kötü hava koşulları nedeniyle geziyi iptal etmeye karar verdik.
🇺🇸 We worked hard and in the end we achieved our goal.
🇹🇷 Çok çalıştık ve sonunda amacımıza ulaştık.
🇺🇸 In the end, hard work pays off.
🇹🇷 Sonunda, sıkı çalışmanın karşılığı alınır.
🇺🇸 In the end, they had to accept the new terms.
🇹🇷 Sonunda, yeni şartları kabul etmek zorunda kaldılar.
❗ Bir sürecin başlangıcını, yani “in the end” ifadesi ile verilen anlamın tam zıttı olan bir durumun veya sürecin başlangıcını ise “at first” ile anlatırız.
🇺🇸 At first, he was hesitant, but eventually he agreed.
🇹🇷 İlk başta tereddüt etti ama sonunda kabul etti.
🇺🇸 At first, the weather was sunny, but then it started to rain.
🇹🇷 Başta hava güneşliydi, ama sonra yağmur yağmaya başladı.