İngilizcede realize ve notice arasındaki fark
İngilizcede realize ve notice, sıkça kullanılan ve benzer anlamlar taşıyan ancak farklı durumlar için kullanılan iki sözcüktür. “Farkına varmak, fark etmek” gibi anlamlara gelen bu iki kelime arasındaki temel farkı şu şekilde açıklayabilirim:
⭐ Realize genellikle içsel bir farkındalık veya anlayışa işaret eder. Bu kavrayış, genellikle bir durumun ya da bilginin farkına varmak anlamına gelir. Örneğin, “I realized I forgot my keys.” (Anahtarlarımı unuttuğumu fark ettim.) Burada “realize” kelimesi, kişinin anahtarlarını unuttuğu gerçeğinin kendi bilincine varmasını ifade eder. Aşağıdaki örnekleri inceleyiniz:
🇺🇸 I realized I was in love with her when I started thinking about her all the time.
🇹🇷 Ona aşık olduğumu, onu sürekli düşündüğümde fark ettim.
🇺🇸 He didn’t realize the importance of the meeting until he saw the CEO there.
🇹🇷 CEO’yu orada görene kadar toplantının önemini fark etmedi.
🇺🇸 She realized her mistake as soon as she looked at the answers.
🇹🇷 Cevaplara bakar bakmaz hatasını fark etti.
🇺🇸 After talking to my teacher, I realized that I needed to study harder.
🇹🇷 Öğretmenimle konuştuktan sonra daha çok çalışmam gerektiğini fark ettim.
⭐Notice ise genellikle dış dünyada olup biten bir şeyi fark etmek anlamına gelir. Genellikle görsel veya işitsel bir algıya dayalıdır. Örneğin, “I noticed a bird in the tree.” (Ağaçta bir kuş fark ettim.) Aşağıdaki örnekleri inceleyiniz:
🇺🇸 I noticed a strange smell when I entered the room.
🇹🇷 Odaya girdiğimde garip bir koku fark ettim.
🇺🇸 She didn’t notice that her phone was missing until she needed to make a call.
🇹🇷 Bir arama yapması gerekene kadar telefonunun kaybolduğunu fark etmemişti.
🇺🇸 He didn’t notice the sign at the entrance of the park.
🇹🇷 Parkın girişindeki tabelayı fark etmedi.
🇺🇸 They noticed that the car’s tire was flat.
🇹🇷 Arabanın lastiğinin patlak olduğunu fark ettiler.
Özetle, “notice” genellikle dış dünyadaki bir değişikliği anlatırken, “realize” ise genellikle içsel bir anlayışı, kavrayışı veya bilgiyi ifade eder.