İngilizcede Sorunlarla Uğraşma Anlatan İfadeler (6 Tane)

Sahip olduğumuz sorunlarla boğuşurken ya da meseleleri anlatırken Türkçede kullandığımız çeşitli ifadeler bulunmaktadır. Bunlara benzer şekilde İngilizcede de sorunlarla uğraşma anlatan ifadeler derlenmiştir.

İngilizcede Sorunlarla Uğraşma Anlatan İfadeler

Aşağıda yıldızlar halinde 6 farklı ifade, anlamları, telaffuzları ve örnek cümleleriyle beraber derlenmiştir:

• make do
  • yetinmek
  • idare etmek
  • eldekiyle yetinmek

We didn’t have cupboards so we made do with boxes.
Dolaplarımız olmadığı için kutularla idare ettik.

• give it a shot
  • denemek

I found rave reviews of this product so I decided to give it a shot.
Bu ürün hakkında çok güzel yorumlar buldum ve denemeye karar verdim.

• give it a whirl
  • denemek

She’s never danced salsa before but she’ll give it a whirl.
Daha önce hiç salsa dansı yapmadı ama bir deneyecek.

• get to grips with
  • icabına bakmak
  • üstesinden gelmek
  • ile uğraşmak
  • başa çıkmak
  • halletmek

I can’t seem to get to grips with this problem.
Görünüşe göre bu sorunla başa çıkamıyorum.

• to be on the safe side
  • işi sağlama almak
  • işi garantiye almak
  • ne olur ne olmaz diye …
  • sonradan sıkıntı olmasın diye …

Maybe it won’t rain, but to be on the safe side, take your umbrella.
Belki yağmur yağmaz ama ne olur ne olmaz diye şemsiyeni al.

• get to the bottom of
  • işin kökenine inmak
  • meselenin özünü öğrenmek
  • nedenini bulmak
  • iyice incelemek
  • sorunun kaynağına inmek

I’m not sure what is causing the problem, but I’m determined to get to the bottom of it.
Soruna neyin yol açtığından emin değilim, ancak meselenin dibine inmeye kadar kararlıyım.