İngilizcede “Or” Bağlacı Kullanımı
İngilizcede “or” bağlacı, cümle içinde pek çok durumu ifade etmek için kullanılmaktadır. Bu yazımızda, ilgili durumları detaylarıyla beraber inceleyeceğiz.
İngilizcede “Or” Bağlacı
Or bağlacı İngilizcede; “veya, ya da, yoksa, aksi takdirde, daha doğrusu” gibi anlamlara gelmektedir. Haliyle bu anlamlar cümle içinde çeşitli durumlarda kullanılmasına sağlar.
⭐ Alternatifler Arasında Seçim: Bu en yaygın kullanım şeklidir. Aşağıdaki örnekleri inceleyiniz:
🇺🇸 Would you prefer to travel by train or by plane?
🇹🇷 Trenle mi yoksa uçakla mı seyahat etmeyi tercih edersin?
🇺🇸 Do you want to eat at home or go out to a restaurant?
🇹🇷 Evde mi yemek istersin yoksa bir restorana mı gitmek istersin?
🇺🇸 Are you going to study tonight, or are you planning to go out?
🇹🇷 Bu gece ders mi çalışacaksın yoksa dışarı mı çıkmayı planlıyorsun?
🇺🇸 Should I wear the blue dress or the red one?
🇹🇷 Mavi elbiseyi mi yoksa kırmızı olanı mı giymeliyim?
⭐ Düzeltme: Hatalı bir ifadeyi düzeltmek veya belirsiz bir ifadeyi netleştirmek için kullanılır. Bu durum Türkçe “yoksa, daha doğrusu” anlamına gelir. Örneğin:
🇺🇸 I think the meeting is on Wednesday, or is it Thursday?
🇹🇷 Sanırım toplantı Çarşamba günü, yoksa Perşembe mi?
🇺🇸 My favorite fruit is apples, or rather, it’s bananas.
🇹🇷 Favori meyvem elma, daha doğrusu muz.
🇺🇸 I had lunch with Robert, or was it Richard?
🇹🇷 Öğle yemeğini Robert’la yedim, yoksa Richard mıydı o?
🇺🇸 We’ll be staying for two days, or rather, three.
🇹🇷 İki, daha doğrusu üç gün kalacağız.
⭐ Sebep-Sonuç İlişkisi: “Or” kelimesi bir sebep-sonuç ilişkisi belirtmek için de kullanılabilir. “Or” kelimesi bu durumda “aksi takdirde” anlamına gelir. Aşağıdaki örnekleri inceleyiniz:
🇺🇸 You need to leave now, or you’ll miss the bus.
🇹🇷 Şimdi gitmelisin, aksi takdirde otobüsü kaçırırsın.
🇺🇸 Please keep your voice down, or you’ll wake the baby.
🇹🇷 Lütfen sesini düşür, aksi takdirde bebeği uyandırırsın.
🇺🇸 We need to save electricity, or we’ll run out by the evening.
🇹🇷 Elektrik tasarrufu yapmalıyız, aksi takdirde akşama kadar bitebilir.
🇺🇸 Study hard, or you might not pass the exam.
🇹🇷 Sıkı çalış, aksi halde sınavı geçemeyebilirsin.
⭐ Olumsuzluk Durumu: İngilizcede “or” kelimesi olumsuz bir ifade ile birlikte kullanıldığında, belirtilen şeylerin hiçbirinin olmadığını belirtir. Örneğin:
🇺🇸 I don’t drink coffee or tea in the evening.
🇹🇷 Akşamları kahve veya çay içmem.
🇺🇸 She doesn’t watch TV or play video games.
🇹🇷 O, televizyon izlemez ya da video oyunları oynamaz.
🇺🇸 They don’t eat meat or dairy products.
🇹🇷 Et ve süt ürünleri yemezler.
🇺🇸 We don’t have any apples or oranges left.
🇹🇷 Ne elmamız ne de portakalımız kaldı.
⭐ Dolaylı Soru: “Or” kelimesi aynı zamanda dolaylı bir soru sormak için de kullanılabilir. Örneğin:
🇺🇸 Is this your jacket or is it mine?
🇹🇷 Bu ceket senin mi, yoksa benim mi?
🇺🇸 Do you call the plumber, or should I do it?
🇹🇷 Sıhhi tesisatçıyı sen mi ararsın, yoksa ben mi arayayım?
🇺🇸 Are you going to the store, or should I go?
🇹🇷 Markete gidiyor musun yoksa ben gideyim mi?
🇺🇸 Is that your cat outside, or is it the neighbor’s?
🇹🇷 Dışarıdaki kedi senin mi, yoksa komşunun mu?
⭐ Uyarı veya Tavsiye: “Or” kelimesi aynı zamanda bir uyarı veya tavsiye vermek için de kullanılabilir.
🇺🇸 Clean up your room, or you’ll be grounded.
🇹🇷 Odanı temizle, aksi takdirde ceza alırsın.
🇺🇸 Eat your vegetables, or you won’t get any dessert.
🇹🇷 Sebzelerini ye, aksi takdirde tatlı alamazsın.
🇺🇸 Get out of the sun, or you’ll get sunburnt.
🇹🇷 Güneşin altından çık, aksi takdirde güneş yanığı olur.
🇺🇸 Hurry or you’ll be late.
🇹🇷 Acele et yoksa geç kalacaksın.