İngilizcede “Dare” Kullanımı
İngilizcede “dare” kelimesi, esas fiil olarak kullanıldığı gibi kip belirteci (modal verb) olarak da kullanılabilmektedir. Biz bu dersimizde kip belirteci olarak kullanımını anlatacağız.
“Dare” fiili, yardımcı fiil olarak olumsuz ve soru cümlelerinde karşımıza çıkar. Esas fiil olarak da yardımcı fiil olarak da; “cesaret etmek, küstahlık etmek, cüret etmek” gibi anlamlara gelir.
| Olumsuz Cümle | ||
|---|---|---|
| Özne | Dare | Fiil |
| I, you, we, they, he, she, it | dare not daren’t | V1 |
🇺🇸 They dare not complain about the rules.
🇹🇷 Kurallar hakkında şikayet etmeye cesaret edemezler.
🇺🇸 He daren’t ask her out on a date.
🇹🇷 Ona çıkma teklif etmeye cesaret edemiyor.
| Soru Cümlesi | ||
|---|---|---|
| Dare | Özne | Fiil |
| Dare | I, you, we, they, he, she, it | V1 |
| Daren’t | ||
| Dare | I, you, we, they, he, she, it not | |
🇺🇸 Dare you question his authority?
🇹🇷 Onun otoritesini sorgulamaya cürret edebilir misin?
İngilizcede “Dare” Hangi Durumlarda Kullanılır?
1. Cesaret ifadeleri anlatırken kullanılabilir. Bakınız:
🇺🇸 Who would dare challenge such an established authority?
🇹🇷 Kim böylesine köklü bir otoriteye meydan okumaya cesaret edebilir?
🇺🇸 I dare not confront him about the mistake; he’s known for his temper.
🇹🇷 Hatası hakkında onunla yüzleşmeye cesaret edemiyorum; öfkesini herkes bilir.
🇺🇸 They dare not ask for a raise, even though they deserve it.
🇹🇷 Hak etmelerine rağmen zam istemeye cesaret edemiyorlar.
2. Özellikle “how dare” yapısıyla birlikte öfke ifade etmek için kullanılır. Örneğin:
🇺🇸 How dare you speak to me like that?
🇹🇷 Benimle böyle konuşmaya nasıl cüret edersin?
🇺🇸 Don’t you ever dare speak to me like that!
🇹🇷 Benimle asla böyle konuşmaya cüret etme!
🇺🇸 How dare you!
🇹🇷 Bu ne cüret!
3. “I dare say” yapısıyla “I suppose” benzeri bir “sanma, umma” anlamı taşır ama anlamda “temkinlilik” vardır. Düşüncelerimizi birileriyle paylaşırken çok sert veya kesin bir yargı yerine daha yumuşak bir üslupla ifade etmemizi sağlar.
🇺🇸 I dare say this is going to cause us trouble.
🇹🇷 Ben derim ki bu iş başımıza bela olacak.
🇺🇸 I dare say she’s the best candidate for the job.
🇹🇷 Onun iş için en iyi aday olduğunu söyleyebilirim.
🇺🇸 I dare say this plan could work if we follow the instructions carefully.
🇹🇷 Talimatlara dikkatle uyarsak bu planın işe yarayacağını düşünüyorum.
