You won’t believe this, Liam!
👩🏻 Emma
🇺🇸 You won’t believe this, Liam! I just got caught between a rock and a hard place at work today
🇹🇷 Liam, buna inanamayacaksın! Bugün iş yerinde resmen iki arada bir derede kaldım.
👨 Liam
🇺🇸 Oh no, what happened?
🇹🇷 Ah, ya! Ne oldu?
👩🏻 Emma
🇺🇸 My manager asked me to lead a project, but it clashes with another commitment I made. If I say no, I’ll look unreliable. If I say yes, I’m overcommitting.
🇹🇷 Müdürüm bir projeyi yönetmemi istedi ama bu, daha önce verdiğim bir taahhütle çakışıyor. Eğer “hayır” dersem güvenilmez biri gibi görüneceğim. “Evet” dersem de haddinden fazla iş yüklenmiş olacağım.
👨 Liam
🇺🇸 That’s rough. Sounds like you’re really burning the candle at both ends these days.
🇹🇷 Zor bir durum. Görünüşe bakılırsa bugünlerde baya bir kendini paralıyorsun.
👩🏻 Emma
🇺🇸 Totally. I feel like I bit off more than I can chew.
🇹🇷 Kesinlikle. Yapabileceğimden fazlasını üstlenmiş gibiyim.
👨 Liam
🇺🇸 Maybe you should talk to your manager and explain the situation. Sometimes, honesty is the best policy.
🇹🇷 Belki durumunu müdürüne açıklamalısın. Bazen dürüstlük en iyi politikadır.
👩🏻 Emma
🇺🇸 You’re right. I’ll do that. It’s better than staying silent and making the situation worse.
🇹🇷 Haklısın. Bunu yapacağım. Sessiz kalıp durumu daha da kötüleştirmektense açık olmak daha iyi.
Vocabulary | |
---|---|
Caught between a rock and a hard place | 1. iki arada bir derede kalmak 2. aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık 3. iki kötü seçenek arasında kalmak |
Burn the candle at both ends | 1. kendini paralamak 2. dur durak bilmeden çalışmak 3. gece gündüz demeden çok çalışmak |
Bite off more than you can chew | 1. boyundan büyük işe kalkışmak 2. yutamayacağı lokmayı ağzına almak 3. taşıyabileceğinden fazlasını üstlenmek |
Honesty is the best policy | 1. dürüstlük en iyi politakadır 2. dürüstlük en iyi yoldur |
Stay silent | 1. sessiz kalmak 2. konuşmamayı tercih etmek 3. görüş bildirmekten kaçınmak |
1. Emma was in a tough situation at work. She was ____________.