Why do you look so down, Emily?
👨 Liam
🇺🇸 Why do you look so down, Emily? Is something wrong?
🇹🇷 Niye böyle üzgün görünüyorsun, Emily? Bir sorun mu var?
👩🏻 Emily
🇺🇸 You won’t believe it. I let the cat out of the bag, and now everyone knows about the surprise party for Sarah.
🇹🇷 Buna inanamayacaksın. Ağzımdan kaçırdım ve artık herkes Sarah için yapılacak sürpriz partiyi biliyor.
👨 Liam
🇺🇸 Oh no! How did that happen?
🇹🇷 Hadi ya! Nasıl oldu bu?
👩🏻 Emily
🇺🇸 I was talking to Mark, and he tricked me into revealing it. I didn’t realize I was spilling the beans until it was too late.
🇹🇷 Mark ile konuşuyordum ve o beni kandırarak sırrı açıklamamı sağladı. Çok geç olana kadar baklayı ağzımdan kaçırdığımı fark etmemiştim.
👨 Liam
🇺🇸 Classic Mark! He’s always stirring the pot.
🇹🇷 Klasik Mark! Her zaman ortalığı karıştırır.
👩🏻 Emily
🇺🇸 I know. I should have kept my lips sealed, but I just couldn’t help it.
🇹🇷 Biliyorum. Ağzımı kapalı tutmalıydım ama elimde değildi.
👨 Liam
🇺🇸 Well, don’t beat yourself up about it. We’ll figure something out.
🇹🇷 Pekala, kendine yüklenme bunun için. Bir yolunu bulacağız.
👩🏻 Emily
🇺🇸 Thanks, Liam. I guess I just have to roll with the punches now.
🇹🇷 Teşekkürler, Liam. Sanırım artık üstesinden gelmem gerekiyor.
Vocabulary | |
---|---|
Let the cat out of the bag | 1. ağzından kaçırmak 2. baklayı ağzından kaçırmak 3. ağzındaki baklayı kaçırmak |
Spill the beans | 1. ağzından kaçırmak 2. baklayı ağzından kaçırmak 3. ağzındaki baklayı kaçırmak |
Stir the pot | 1. ortalığı karıştırmak |
Keep one’s lips sealed | 1. dilini tutmak 2. ağzını açmamak 3. çenesini kapalı tutmak |
Beat yourself up | 1. kendine yüklenmek 2. dövünmek |
Roll with the punches | 1. katlanmayı bilmek 2. üstesinden gelmek 3. göğüs germek |
1. Emily accidentally told everyone about the surprise party. She ____________.