Kelime
İngilizce Evin Bölümleri ve Telaffuzları
Kategoriler halinde İngilizce kelimeleri listelediğimiz serimizin bu bölümünde İngilizce evin bölümleri ile alakalı kelimeler Türkçe ve İngilizce karşılıklarının yanı sıra telaffuzlarıyla beraber listelenmiştir.
İngilizce Evin Bölümleri
Evin içinde bulunan odaların Türkçe ve İngilizce karşılıklarının bulunduğu kelime listesi aşağıdaki tabloda derlenmiştir:
living room | oturma odası |
bedroom | yatak odası |
kitchen | mutfak |
dining room | yemek odası |
bathroom | banyo, tuvalet |
garden | bahçe |
backyard | arka bahçe |
balcony | balkon |
attic | çatı katı |
upstairs | üst kat |
downstairs | alt kat |
hall | hol, koridor |
pool | havuz |
toilet | tuvalet |
cellar | kiler |
study room | çalışma odası |
sitting room | salon, oturma odası |
bedroom | yatak odası |
basement | bodrum |
garage | garaj |
Evin Bölümlerini Anlatan İngilizce Cümleler
Do not you know? There are no toilets in that palace. Bilmiyor musun? O sarayda tuvalet yok. | |
There are 4 bathrooms in this house. Bu evde 4 banyo var. | |
I am remodeling the kitchen of the house. Evin mutfağını yeniliyorum. | |
There are men sitting in the living room. Oturma odasında oturan adamlar var. |
İngilizce Ev Çeşitleri
Ayrıca ev çeşitleri için de benzer bir şekilde Türkçe & İngilizce karşılıklarının telaffuzlarıyla beraber yer aldığı bir liste derlenmiştir:
bond house | bağ evi |
chalet | dağ evi |
farm house | çiftlik evi |
dublex | dubleks |
triplex | tripleks |
apartmant flat | apartman dairesi |
prefabricated house | prefabrik ev |
tree house | ağaç ev |
cottage | kulübe, kır evi, sayfiye evi |
igloo | Eskimo kulübesi |
block of flats | apartman bloğu |
stilt house | ayaklı ev |
teepee | çadır ev |
hut | baraka |
castle | kale |
mansion | konak, köşk |
scyscraper | gökdelen |
detached house | müstakil ev |
Ev Çeşitlerini Anlatan Örnek Cümleler
I wish I had a lot of money to live in a villa. Keşke bir villada yaşamak için çok param olsaydı. | |
It’s nice to live in the shed in the summer. Yazın kulübede yaşamak güzeldir. | |
Kids love living in a treehouse. Çocuklar bir ağaç evde yaşamayı sever. | |
They built prefabricated houses for those affected by the earthquake Depremden etkilenenler için prefabrik evler yaptılar. |