B2 Seviye İngilizce Kelimeler (250 Kelime)

Serimizin bu bölümünde B2 seviye İngilizce kelimeler, kullanım sıklığı baz alınarak alfabetik sırayla olmak üzere Türkçe karşılıklarıyla beraber derlenmiştir.

B2 Seviye İngilizce Kelimeler

Aşağıdaki tabloda yaklaşık 250 kelime, Türkçe anlamlarının yanı sıra telaffuzlarını da dinleyebileceğiniz butonlarla beraber alfabetik sıraya uygun olacak şekilde listelenmiştir:

No	US	UK	Kelime	Anlamı
1			account	hesap
2			accounts payable	ödenecek hesaplar
3			accounts receivable	alacak hesabı
4			accuse	suçlamak
5			achievement	başarı
6			adjust	ayarlamak
7			admit	kabul etmek, izin vermek
8			advertise	reklam yapmak, ilan vermek
9			advocate	avukat
10			affair	olay, iş, ilişki
11			agreement	anlaşma
12			agriculture	tarım
13			aim	amaç, hedef almak
14			aisle	koridor, ara yol
15			allowance	harçlık
16			ambassador	büyükelçi
17			amusement	eğlence
18			ancient	eski
19			anticipate	ön görmek, beklemek, tahmin etmek
20			apparent	açık, belli, bariz
21			appearance	dış görünüş
22			appreciate	müteşekkir, değer bilmek beğenmek
23			appropriate	uygun
24			approve	onaylamak
25			argument	tartışma
26			arrest	tutuklamak
27			audience	izleyici (tv,tiyatro vb.)
28			avoid	kaçınmak
29			baggage-claim	bagaj teslim yeri
30			balance sheet	bilanço
31			bank-account	banka hesabı
32			bankrupt	iflas, iflas etmek
33			bargain	pazarlık etmek, kelepir
34			beg	dilenmek, yalvarmak
35			beggar	dilenci
36			blame	sorumlu tutmak, suçlamak
37			board of directors	yönetim kurulu
38			breath	nefes
39			bribe	rüşvet
40			budget	bütçe, bütçe yapmak
41			candidate	aday
42			capital	başkent, büyük harf, sermaye
43			cash flow	nakit akışı
44			cemetery	mezarlık
45			chamber of commerce	ticaret odası
46			charge	doldurmak, masrafa yazmak
47			charming	çekici
48			chief executive	başkan, yönetici
49			circumstance	durum
50			claim	ileri sürmek, savlamak
51			derk	derk
52			client	müşteri, müvekkil
53			coal	kömür
54			comment	açıklama
55			commerce	ticaret
56			commercial	ticari, reklam
57			community	topluluk, halk
58			competition	yarışma, rekabet
59			complaint	şikâyet
60			concentrate	konsantre,yoğun
61			condition	durum, şart
62			confess	itiraf etmek
63			congratulate	tebrik etmek, kutlamak
64			congress	kongre, meclis
65			consider	göz önünde bulundurmak, düşünmek
66			construction	inşaat
67			consult	danışmak
68			contest	yarışma
69			contribute	katkıda bulunmak
70			convert	dönüştürmek
71			court	mahkeme
72			crossword	çapraz bulmaca
73			cruel	zalim
74			customs	gümrük
75			dashboard	gösterge paneli
76			deadline	mühlet, son teslim tarihi
77			deceive	kandırmak
78			declare	açıklamak, bildirmek
79			define	tanımlamak
80			deflation	para darlığı
81			depend	bağımlı olmak, ihtiyacı olmak
82			desire	arzu
83			devaluation	devalüasyon
84			diagnose	teşhis etmek
85			disappear	gözden kaybolmak
86			disappoint	hayal kırıklığına uğramak
87			distance	uzaklık
88			distribution	dağıtım
89			dreadful	korkunç, kötü
90			eager	istekli
91			election	seçim
92			embassy	büyükelçilik
93			encourage	cesaretlendirmek
94			enemy	düşman
95			enterprise	girişim
96			entrepreneur	girişimci
97			envy	kıskançlık
98			essay	deneme
99			establish	kurmak, inşa etmek
100			estimate	tahmin etmek (hesaplayarak)
101			evaluate	değerlendirmek
102			evidence	delil
103			exaggerate	abartmak
104			examine	incelemek, sınav vermek
105			exchange-rate	döviz kuru
106			exhibition	sergi
107			experiment	deney
108			fame	şöhret, ün
109			fence	çit
110			fix	yapıştırmak, tamir etmek
111			fluent	akıcı
112			foolish	aptalca
113			forecast	tahmin
114			fragile	kolay kırılabir
115			frame	çerçeve
116			franchise	imtiyaz
117			frequent	sık
118			fund raising	para toplama
119			gamble	kumar oynamak, kumar
120			gear	dişli
121			transmission	şanzıman
122			globalization	küreselleşme
123			government	hükümet
124			grateful	minnettar
125			growth rate	büyüme hızı
126			hair-dryer	saç kurutma makinesi
127			harvest	hasat
128			hesitate	duraksamak, tereddüt etmek
129			hire	kiralamak (taşınabilir nesneleri,araba,tv, v.b )
130			hitch-hike	otostop yapmak
131			homesick	sıla hasreti
132			identification	kimlik
133			in advance	önceden
134			include	dahil, dahil etmek
135			income	gelir
136			increase	artırmak
137			independent	bağımsız
138			inflation	enflasyon
139			innocent	masum
140			inspection	muayene
141			inspector	müfettiş
142			insurance	sigorta
143			interest-rate	faiz oranı
144			invoice	fatura
145			judge	hakim, yargılamak
146			justice	adalet
147			kidnapping	adam kaçırma
148			knowledge	bilgi
149			labor force	işgücü
150			landlord	kiraya veren
151			licence-plate	plaka
152			life-vest	can yeleği
153			loan	ödünç vermek, borç vermek, borç
154			loan agreement	kredi anlaşması
155			magnificent	azamet, ihtişam
156			maintain	sürdürmek, devam ettirmek
157			market share	pazar payı
158			marketing research	pazarlama araştırması
159			marvellous	şahane, harika
160			massive	çok büyük ve ağır
161			member of parliament	parlamento üyesi, milletvekili
162			mention	bahsetmek
163			merchandise	mal
164			nation	ulus
165			net capital	net sermaye
166			objective	nesnel
167			observe	gözlem yapmak
168			obvious	aşikar
169			opportunity	fırsat
170			participate	başkalarıyla birlikte çalışma, oynama, katılma
171			patience	sabır
172			percentage	yüzde
173			persuade	ikna etmek
174			pollution	kirlenme
175			postpone	ertelemek
176			president	başkan
177			price control	fiyat kontrolü
178			prison	hapis
179			process	işlem
180			profit	kar
181			prohibit	yasaklamak
182			promotion	terfi
183			property	mal, mülk, eşya
184			proposal	plan, öneri
185			prove	kanıtlamak
186			publicity	ilan, reklam, yayınlama
187			punctual	tam zamanında
188			punishment	ceza
189			quantity	miktar
190			quarrel	tartışmak, atışmak
191			queue	sıra, kuyruk
192			receipt	makbuz
193			receive	teslim almak, almak
194			recognize	tanımak
195			recommend	tavsiye etmek
196			reduce	azaltmak
197			rub	sürmek, sürtmek, ovmak
198			schedule	takvim belirlemek, zaman planı
199			regret	üzgün olmak, pişman olmak
200			reject	kabul etmemek
201			release	serbest bırakmak, gevşetmek
202			religion	din
203			reluctant	isteksiz ve bundan dolayı işi yapmayı ağırdan almak
204			rely	güvenmek
205			represent	temsil etmek
206			request	rica etmek, rica
207			resolution	çözüm
208			resource	kaynak
209			respect	saygı duymak
210			respond	cevap vermek
211			revenue	gelir
212			revise	tekrar gözden geçirip düzeltmek
213			sand	kum
214			science	bilim
215			seek	aramak, soruşturmak
216			sense	duyu
217			shake	sarsmak
218			share	paylaştırmak, paylaşmak, pay
219			sink	batmak, lavabo
220			skyscraper	gökdelen
221			steering-wheel	direksiyon
222			strike	grev yapmak, grev
223			substitute	vekil tayin etme, yerine geçme, vekil
224			supplier	satıcı
225			suppose	sanmak
226			swear	yemin etmek, küfretmek
227			take action	harekete geçmek
228			take advantage	yararlanmak
229			task	görev
230			tax	vergi
231			throat	gırtlak, yemek borusu
232			book	kitap, rezervasyon yaptırmak
233			torture	işkence, işkence etmek
234			trademark	marka
235			transmit	iletmek
236			treat	davranmak, muamele etmek, tedavi etmek
237			treatment	davranış, tedavi
238			trick	hile, hile yapmak
239			underline	yazının, kelimenin altını çizmek
240			unemployment	işsizlik
241			urgent	acil
242			VAT (Value Added Tax)	KDV (katma değer vergisi)
243			violent	kaba kuvvet kullanan, şiddet
244			volunteer	gönüllü
245			warehouse	depo
246			wealthy	zengin, varlıklı
247			weapon	silah
248			whistle	ıslı, ıslık çalmak
249			wholesale	toptan
250			witness	tanık, tanıklık etmek
251			zip	fermuar

• A1 seviye İngilizce kelimeleri 
• A2 seviye İngilizce kelimeler
• B1 seviye İngilizce kelimeler