Bee Gees – Stayin’ Alive Çevirisi
Bu yazımızda, Bee Gees grubu tarafından söylenen “Stayin’ alive” şarkısının Türkçe çevirisi derlenmiştir.
Stayin’ Alive (Hayattayım)
1977’de çıkan “Saturday Night Fever” filmi için yazılan şarkı, disko müziğinin en tanınmış örneklerinden biridir. Şarkının sözleri, hayatta kalma, dayanıklılık ve 70’lerin sonlarındaki kentsel yaşamın zorlukları üzerine odaklanmaktadır.
Bee Gees kardeşler, filmin yapımcılarından bazı sahneleri izlemelerini isteyen bir mektup almışlar ve izledikleri sahneler ışığında kendilerinden, filmdeki karakterlerin yaşadığı deneyimleri ve duyguları yansıtabilecek bir şarkı yapmalarını istenmiştir.
Bu yönüyle, sadece disko müziğinin bir simgesi değil, aynı zamanda 1970’lerin sonundaki sosyo-ekonomik zorluklara rağmen hayatta kalma iradesinin de bir sembolü olmuştur.
“Stayin’ alive” şarkısının sözlerini ve Türkçe çevirisi, İngilizce & Türkçe alt alta olacak şekilde aşağıda inceleyebilirsiniz:
🇺🇸 Well, you can tell by the way I use my walk
🇹🇷 Yürüyüşümden de anlayabilirsiniz
🇺🇸 I’m a woman’s man, no time to talk
🇹🇷 Ben zamparanın tekiyim, konuşacak vaktim yok
🇺🇸 Music loud and women warm, I’ve been kicked around
🇹🇷 Müziğin sesi yüksek ve kadınlar sıcak, itilip kakıldım
🇺🇸 Since I was born
🇹🇷 Doğduğumdan beri
🇺🇸 And now it’s alright, it’s okay
🇹🇷 Geçip gitti, her şey yolunda artık
🇺🇸 And you may look the other way
🇹🇷 O malum yere bakıp
🇺🇸 We can try to understand
🇹🇷 Anlamaya çalışabiliriz
🇺🇸 The New York Times’ effect on man
🇹🇷 New York Times’ın insan üzerindeki etkisini
🇺🇸 Whether you’re a brother or whether you’re a mother
🇹🇷 İster kardeş olun, ister anne
🇺🇸 You’re stayin’ alive, stayin’ alive
🇹🇷 Hayatta kalıyorsun, kalıyorsun
🇺🇸 Feel the city breakin’ and everybody shakin’
🇹🇷 Şehrin kırıldığını ve herkesin sallandığını hissedin
🇺🇸 And we’re stayin’ alive, stayin’ alive
🇹🇷 Hayatta kalıyorsun, kalıyorsun
🇺🇸 Ah, ha, ha, ha, stayin’ alive, stayin’ alive
🇹🇷 Ah, ha, ha, ha, hayatta kalıyorsun, kalıyorsun
🇺🇸 Ah, ha, ha, ha, stayin’ alive
🇹🇷 Ah, ha, ha, ha, hayatta kalıyorsun
🇺🇸 Oh, when you walk
🇹🇷 Ah, yürüdüğünde
🇺🇸 Well now, I get low and I get high
🇹🇷 Eh, bi alçalıyorum bi yükseliyorum
🇺🇸 And if I can’t get either, I really try
🇹🇷 Eğer ikisi de olmazsa, gerçekten denerim
🇺🇸 Got the wings of Heaven on my shoes
🇹🇷 Ayakkabılarımda cennetin kanatları var
🇺🇸 I’m a dancin’ man and I just can’t lose
🇹🇷 Ben dans eden bir adamım ve kaybedemem işte
🇺🇸 You know it’s alright, it’s okay
🇹🇷 Yani, geçti artık, bir şey yok
🇺🇸 I’ll live to see another day
🇹🇷 Başka bir gün yine denerim
🇺🇸 We can try to understand
🇹🇷 Anlamaya çalışabiliriz
🇺🇸 The New York Times’ effect on man
🇹🇷 New York Times’ın insan üzerindeki etkisini
🇺🇸 Whether you’re a brother or whether you’re a mother
🇹🇷 İster kardeş olun, ister anne
🇺🇸 You’re stayin’ alive, stayin’ alive
🇹🇷 Hayatta kalıyorsun, kalıyorsun
🇺🇸 Feel the city breakin’ and everybody shakin’
🇹🇷 Şehrin kırıldığını ve herkesin sallandığını hissedin
🇺🇸 Ah, ha, ha, ha, stayin’ alive, stayin’ alive (oh)
🇹🇷 Ah, ha, ha, ha, hayatta kalıyorsun, kalıyorsun (ah)
🇺🇸 Ah, ha, ha, ha, stayin’ alive (oh)
🇹🇷 Ah, ha, ha, ha, hayatta kalıyorsun (ah)
🇺🇸 Life goin’ nowhere, somebody help me
🇹🇷 Hayatın bir yere gittiği yok, biri bana yardım etsin
🇺🇸 Somebody help me, yeah
🇹🇷 Biri bana yardım etsin, evet
🇺🇸 Life goin’ nowhere, somebody help me, yeah
🇹🇷 Hayatın bir yere gittiği yok, biri bana yardım etsin, olur mu
🇺🇸 I’m stayin’ alive
🇹🇷 Hayatta kalıyorum
🇺🇸 Well, you can tell by the way I use my walk
🇹🇷 Yürüyüşümden de anlayabilirsiniz
🇺🇸 I’m a woman’s man, no time to talk
🇹🇷 Ben zamparanın tekiyim, konuşacak vaktim yok
🇺🇸 Music loud and women warm
🇹🇷 Müziğin sesi yüksek ve kadınlar sıcak
🇺🇸 I’ve been kicked around since I was born
🇹🇷 Doğduğumdan beri itilip kakıldım
🇺🇸 And now it’s alright, it’s okay
🇹🇷 Geçip gitti, her şey yolunda artık
🇺🇸 And you may look the other way
🇹🇷 O malum yere bakıp
🇺🇸 We can try to understand
🇹🇷 Anlamaya çalışabiliriz
🇺🇸 The New York Times’ effect on man
🇹🇷 New York Times’ın insan üzerindeki etkisini
🇺🇸 Whether you’re a brother or whether you’re a mother
🇹🇷 İster kardeş olun, ister anne
🇺🇸 You’re stayin’ alive, stayin’ alive
🇹🇷 Hayatta kalıyorsun, kalıyorsun
🇺🇸 Feel the city breakin’ and everybody shakin’
🇹🇷 Şehrin kırıldığını ve herkesin sallandığını hissedin
🇺🇸 And we’re stayin’ alive, stayin’ alive
🇹🇷 Hayatta kalıyorsun, kalıyorsun
🇺🇸 Ah, ha, ha, ha, stayin’ alive, stayin’ alive
🇹🇷 Ah, ha, ha, ha, hayatta kalıyorsun, kalıyorsun
🇺🇸 Ah, ha, ha, ha, stayin’ alive (hey)
🇹🇷 Ah, ha, ha, ha, hayatta kalıyorsun (hey)
🇺🇸 Life goin’ nowhere, somebody help me
🇹🇷 Hayatın bir yere gittiği yok, biri bana yardım etsin
🇺🇸 Somebody help me, yeah
🇹🇷 Biri bana yardım etsin, evet
🇺🇸 Life goin’ nowhere, somebody help me, yeah
🇹🇷 Hayatın bir yere gittiği yok, biri bana yardım etsin, olur mu
🇺🇸 I’m stayin’ alive
🇹🇷 Hayatta kalıyorum
🇺🇸 Life goin’ nowhere, somebody help me
🇹🇷 Hayatın bir yere gittiği yok, biri bana yardım etsin
🇺🇸 Somebody help me, yeah (ah, ah, ah)
🇹🇷 Biri bana yardım etsin, evet (ah, ah, ah)
🇺🇸 Life goin’ nowhere, somebody help me, yeah
🇹🇷 Hayatın bir yere gittiği yok, biri bana yardım etsin, olur mu
🇺🇸 I’m stayin’ alive
🇹🇷 Hayatta kalıyorum
🇺🇸 Life goin’ nowhere, somebody help me
🇹🇷 Hayatın bir yere gittiği yok, biri bana yardım etsin
🇺🇸 Somebody help me, yeah (ah, ah, ay)
🇹🇷 Biri bana yardım etsin, evet (ah, ah, ay)
🇺🇸 Life goin’ nowhere, somebody help me, yeah
🇹🇷 Hayatın bir yere gittiği yok, biri bana yardım etsin, olur mu
🇺🇸 I’m stayin’ alive
🇹🇷 Hayatta kalıyorum
🇺🇸 Life goin’ nowhere, somebody help me
🇹🇷 Hayatın bir yere gittiği yok, biri bana yardım etsin
🇺🇸 Somebody help me, yeah (oh)
🇹🇷 Biri bana yardım etsin, evet (ah)
🇺🇸 Life goin’ nowhere, somebody help me, yeah
🇹🇷 Hayatın bir yere gittiği yok, biri bana yardım etsin, olur mu
🇺🇸 I’m stayin’ alive
🇹🇷 Hayatta kalıyorum