Elvis Presley – Are You Lonesome Tonight?
Lonesome kelimesi alone kelimesi ile benzer anlamlarda olsa da lonesome derin bir yalnızlığı vurgularken alone ise daha çok tek başınalığı vurgular.
🇺🇸 Are you lonesome tonight, do you miss me tonight?
🇹🇷 Bu gece yalnız mısın, bu gece beni özlüyor musun?
🇺🇸 Are you sorry we drifted apart?
🇹🇷 Üzülüyor musun ayrı düştüğümüze?
🇺🇸 Does your memory stray to a bright summer day,
🇹🇷 O parlak yaz gününü hatırlıyor musun
🇺🇸 When I kissed you and called you sweetheart?
🇹🇷 Hani seni öptüğüm ve sevgilim diye seslendiğim?
🇺🇸 Do the chairs in your parlor seem empty and bare?
🇹🇷 Salondaki koltukların görüntüsü boş ve terk edilmiş mi?
🇺🇸 Do you gaze at your doorstep and picture me there?
🇹🇷 Kapının eşiğine bakıp beni orada hayal ediyor musun?
🇺🇸 Is your heart filled with pain, shall I come back again?
🇹🇷 Kalbin acıyla mı dolu, geri geleyim mi?
🇺🇸 Tell me, dear, are you lonesome tonight?
🇹🇷 Söyle bana canım, bu gece yalnız mısın?
🇺🇸 I wonder if you’re lonesome tonight
🇹🇷 Acaba bu gece yalnız mısın?
🇺🇸 You know someone said that the world’s a stage, and each must play a part.
🇹🇷 Birisi dünyanın bir sahne olduğunu ve herkesin bir rol oynaması gerektiğini söylemişti.
🇺🇸 Fate had me playing in love you as my sweet heart.
🇹🇷 Kader bana seni sevgilim olarak sevme rolünü oynattırdı.
🇺🇸 Act one was when we met, I loved you at first glance.
🇹🇷 Birinci perde karşılaştığımız andı, ilk görüşte sana aşık oldum.
🇺🇸 You read your line so cleverly and never missed a cue
🇹🇷 Sen satırlarını çok akıllıca okudun ve hiçbir ipucunu kaçırmadın.
🇺🇸 Then came act two, you seemed to change and you acted strange
🇹🇷 Sonra ikinci perde geldi, değişmiş gibiydin ve garip davranıyordun.
🇺🇸 And why I’ll never know.
🇹🇷 Ve nedenini asla bilemeyeceğim.
🇺🇸 Honey, you lied when you said you loved me
🇹🇷 Tatlım, beni sevdiğini söylediğinde yalan söyledin
🇺🇸 And I had no cause to doubt you.
🇹🇷 Ve senden şüphe etmek için hiçbir sebebim yoktu.
🇺🇸 But I’d rather go on hearing your lies
🇹🇷 Yine de yalanlarını dinlemeyi tercih ederdim
🇺🇸 Then go on living without you.
🇹🇷 Sensiz yaşamaktansa.
🇺🇸 Now the stage is bare and I’m standing there
🇹🇷 Şimdi sahnede kimse yok ve öylece dikiliyorum orada
🇺🇸 With emptiness all around
🇹🇷 Etrafım bomboş.
🇺🇸 And if you won’t come back to me
🇹🇷 Ve eğer dönmeyeceksen bana
🇺🇸 Then make them bring the curtain down.
🇹🇷 Perdeyi indirebilirler aşağıya.
🇺🇸 I wonder if you’re lonesome tonight
🇹🇷 Acaba bu gece yalnız mısın?
🇺🇸 You know someone said that the world’s a stage, and each must play a part.
🇹🇷 Birisi dünyanın bir sahne olduğunu ve herkesin bir rol oynaması gerektiğini söylemişti.
🇺🇸 Fate had me playing in love you as my sweet heart.
🇹🇷 Kader bana seni sevgilim olarak sevme rolünü oynattırdı.
🇺🇸 Act one was when we met, I loved you at first glance.
🇹🇷 Birinci perde karşılaştığımız andı, ilk görüşte sana aşık oldum.
🇺🇸 You read your line so cleverly and never missed a cue
🇹🇷 Sen satırlarını çok akıllıca okudun ve hiçbir ipucunu kaçırmadın.
🇺🇸 Then came act two, you seemed to change and you acted strange
🇹🇷 Sonra ikinci perde geldi, değişmiş gibiydin ve garip davranıyordun.
🇺🇸 And why I’ll never know.
🇹🇷 Ve nedenini asla bilemeyeceğim.
🇺🇸 Honey, you lied when you said you loved me
🇹🇷 Tatlım, beni sevdiğini söylediğinde yalan söyledin
🇺🇸 And I had no cause to doubt you.
🇹🇷 Ve senden şüphe etmek için hiçbir sebebim yoktu.
🇺🇸 But I’d rather go on hearing your lies
🇹🇷 Yine de yalanlarını dinlemeyi tercih ederdim
🇺🇸 Then go on living without you.
🇹🇷 Sensiz yaşamaktansa.
🇺🇸 Now the stage is bare and I’m standing there
🇹🇷 Şimdi sahne bomboş ve öylece dikiliyorum orada
🇺🇸 With emptiness all around
🇹🇷 Etrafım bomboş.
🇺🇸 And if you won’t come back to me
🇹🇷 Ve eğer dönmeyeceksen bana
🇺🇸 Then make them bring the curtain down.
🇹🇷 Perdeyi indirebilirler aşağıya.
🇺🇸 Is your heart filled with pain, shall I come back again?
🇹🇷 Kalbin acıyla mı dolu, geleyim mi geri?
🇺🇸 Tell me, dear, are you lonesome tonight?
🇹🇷 Söyle bana canım, bu gece yalnız mısın?