Blog

İngilizcede Öfke Anlatan Deyimler (9 tane)

Nasıl ki Türkçede sinirli olduğumuzda kullandığımız çeşitli ifadeler varsa İngilizcede de yaygın bir şekilde kullanılan öfke anlatan deyimler bulunmaktadır.

İngilizcede Öfke Anlatan Deyimler

Gündelik hayatta yaygın bir şekilde kullanılan öfke anlatan deyimler aşağıda derlenmiştir.

  • fed up to the back teeth
    • canına tak etmiş
    • bıkmış
    • gına gelmiş
    • usanmış
    • daral gelmiş
    • illallah etmiş

I’m fed up to the back teeth of trying to live on such a small wage.
Böyle küçük bir ücretle yaşamaya çalışmak canıma tak ettirdi.

  • be at one’s wits’ end
    • beyni durmak
    • apışıp kalmak
    • sabrının sonunda olmak
    • tahammülü kalmamak
    • eli ayağı dolaşmak
    • ne yapacağını bilememek

I’m at my wits’ end trying to keep things in order.
İşleri düzene sokmaya çalışırken apışıp kaldım.

  • have had it up to here
    • şurasına kadar gelmek
    • burama kadar gelmek
    • canına tak etmek
    • gına gelmek
    • daral gelmek
    • illallah etmek

I have had it up to here with loudmouth bullies like you.
Senin gibi geveze zorbalarla uğraşmaktan bıktım.

  • someone’s blood is up
    • çok sinirlenmiş
    • küplere binmiş
    • kanı tepesine sıçramak
    • kanı beynine sıçramak

They tried to stop me, but my blood was up.
Beni durdurmaya çalıştılar ama kanım beynime sıçramıştı.

  • throw a fit
    • çılgına dönmek
    • çıldırmak
    • dinden imandan çıkmak
    • tepesi atmak
    • çileden çıkmak

My father threw a fit when he saw the mess we made.
Babam yaptığımız karışıklığı görünce kriz geçirdi.

  • go off the deep end
    • ağzını açıp gözünü yummak
    • kan beynine sıçramak
    • dinden imandan çıkmak
    • öfkeden deliye dönmek
    • tepesinin tası atmak
    • şalteri atmak
    • cinnet geçirmek
    • deliye dönmek

Wow, he’s really gone off the deep end!
Vay canına, gerçekten de deliye döndü!

  • do one’s nut
    • küplere binmek
    • kafayı yemek
    • öfkeden çılgına dönmek
    • tepesinin tası atmak
    • şalteri atmak
    • cinnet geçirmek

If these kids don’t start listening to me, I’ll do my nut!
Bu çocuklar beni dinlemeye başlamazlarsa, delireceğim!

  • blow a fuse
    • öfkeden şalteri atmak
    • kafayı yemek
    • dinden imandan çıkmak
    • tepesi atmak
    • çılgına dönmek
    • sigortası atmak

When he told her how much it cost, she blew a gasket.
Ona ne kadara mal olduğunu söylediğinde, öfkeden şalteri attı.

  • go spare
    • küplere binmek
    • kafayı yemek
    • sinirden kafayı yemek
    • tepesi atmak
    • aklını oynatmak

He’d go spare if he lost the money.
Parayı kaybederse kafayı yerdi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu

😔 Reklam Engelleyicisi 😔

Sitenin varlığını sürdürebilmesi adına, Reklam engelleyicinizi kapatmanızı rica ediyoruz. Mahcubuz ama desteğiniz çok önemli 🙏